Beispiele für die Verwendung von "daha ağır" im Türkischen

<>
Roadster, Coupe'den kilo daha ağır, bu daha yavaş olduğunu mu gösterir? Родстер тяжелее купе на кг, так будет ли он медленнее на финише?
Aslında, demirden daha ağır tüm elementleri doğrudan veya dolaylı olarak patlayan yıldızlar üretti. Собственно говоря, все элементы тяжелее железа прямо или косвенно образовались из взрывающихся звезд.
'i birbiriyle aynı kiloda ama birisi birazcık daha ağır veya daha hafif. Из них весят одинаково, а то ли легче, то ли тяжелее.
Bu adamın acısı, sebebi ne olursa olsun hayat boyu sürecek bir acı karşısında nasıl daha ağır gelebilir? Как его боль, если он её испытывает вообще, может искупить всю ту боль что он причинил?
Bu diğerlerinden biraz daha ağır. Этот толще, чем остальные.
Bu kadının yıllardır bir fincandan daha ağır bir şey kaldırabildiğini sanmıyorum. Вряд ли эта женщина в последние годы двигала что-либо тяжелее чашки.
Ne yazık ki şarkıcı değil de dansçı yönüm daha ağır basıyor. Боюсь, что у меня лучше получается танцевать, нежели петь.
Ama yıldız fırınlarının derinlerinde nükleer füzyon daha ağır atomları yaratıyordu. Но глубоко в звездных топках ядерная реакция порождала тяжелые элементы:
Top, pound'dan daha ağır olamaz. Шар не мог весить больше фунтов.
milyon tondan daha ağır. Ve tüm ağır nesneler gibi, o da aslında zamanı yavaşlatıyor. Она весит свыше миллионов тонн, и как все тяжелые вещи, действительно замедляет время.
Senin gibi alt tabaka simsar bir daha ağır cezaya çarptırılır. А такой низкосортный посредник как вы будет наказан ещё строже.
Adamları için daha ağır silahlar getirdi. Он принес впечатляющее оружие своим ребятам.
Efendim, vergi işi çok can sıkıcı, dikkatinizi daha ağır konulara vermenizi isterim. Налоговые вопросы очень сложны. Я бы хотел обратить ваше внимание на более важные моменты.
Bir çitadan daha uzun ve iki kat daha ağır bir kuş. Эта птица намного выше гепарда и почти в два раза тяжелее.
Bu California yağmuru alışılmıştan biraz daha ağır. Роса сейчас немного гуще, чем обычно.
İtiraf etmeliyim kardeşim, kuraldan ziyade efsanevi yönüm daha ağır basıyor. Должен признаться, сестра, я скорее легенда, чем закон.
Şimdi Jason Goss'un daha ağır ceza koşulları altında tekrar itirafta bulunmasını sağlamamız gerekiyor. Сейчас мы должны убедить Джейсона Госса признаться ещё раз при менее благоприятных обстоятельствах.
Tabii, taşıması daha zordur, çünkü daha ağır olurlar. Ama buna değer. Вот носить их труднее, они же тяжелее, но оно того стоит.
Hayır, jayır, arkadaşımın durumu daha ağır. Нет, нет, моему другу больше досталось.
Göründüğünden daha ağır, değil mi? Он весит больше, чем кажется.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.