Beispiele für die Verwendung von "devam ediyorlar" im Türkischen

<>
Bu Chicagolu avukatlar bunun jürili bir sistem olduğunu sanmaya devam ediyorlar. Эти юристы из Чикаго продолжают думать, что это состязательное разбирательство.
Peki parasını ödediysen, neden oynamaya devam ediyorlar? Почему они продолжают, если ты все оплатил?
Komutanım, sinyallerimizi görmezden gelmeye devam ediyorlar. Сэр, они продолжают игнорировать наши сигналы.
Çeteciler haraç almaya devam ediyorlar gibi... Ну, это просто откровенное вымогательство.
Gelmeye devam ediyorlar. Emily ile benim resmimi çekmeye çalışıyorlar. Они появляются, пытаются сделать снимки меня с Эмили.
Alan Breck'le David fundalığın içinden kaçmaya devam ediyorlar. Алан Брэк и Девид продолжают бежать через вереск.
Romalılar izlerini bırakmaya devam ediyorlar ve arenalarını inşa ediyorlar. Римляне продолжают покидать свой след и построить свой цирк.
Ortadan kaybolmaya devam ediyorlar. Они всё время исчезают.
İçlerini kemiren bir acıyla hayatlarına devam ediyorlar. Их ожидает жизнь полная мучений и боли.
Sokaklarda protestoya devam ediyorlar. Они протестуют на улице.
Annemi aramaya devam ediyorlar. Они угрожают моей матери.
Masum insanları öldürmeye devam ediyorlar! Они продолжают убивать невинных людей!
J-16'lara başka bir filo daha katıldı ama, 000 fitte seyretmeye devam ediyorlar. Истребители J-16 присоединились к другой эскадрильи, но они на высоте в тысяч км.
Teller'ın araştırmasına devam ediyorlar. Они продолжают исследования Теллера.
Bu insanlar hayatlarına devam ediyorlar. Эти люди начинают жизнь сначала.
Batılılar, karşılıksız bastıkları paralarıyla dünyayı soymaya devam ediyorlar. Жители Запада продолжают грабить мир с помощью ими напечатанных ничем не обеспеченных денег.
Formosa ve Vietnam hükümeti arasında milyon dolarlık bir anlaşma olmasına rağmen, hükümetin yavaş hareket etmesi ve çelik fabrikasının sahibi olan holdingin sorumluluktan yoksun oluşunun yarattığı öfke ve hüsran ülke sınırlarını aştı ve geçen bir yılda da devam etti. Медлительность правительства, а также отсутствие подотчетности в отношении металлургического завода вызвали гнев и отчаяние, которые вылились в массовые протесты по всей стране и продолжаются уже целый год, хотя правительство Вьетнама и заключило с заводом соглашение на миллионов долларов США.
Evet, idam cezalarını burada infaz ediyorlar. Ага, вот где они делают казней.
Makalenin yazıldığı yaz aylarının sonlarına doğru, Kriz Dernekleri ve Genç Yaşıt Eğitimi Birliği ('Y - PEER "), neden kız kaçırma geleneğine karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatan kısa skeçler sunarak karşı kampanyalarına devam etti. Позднее тем же летом была написана статья, а Ассоциация кризисных центров и Молодёжная сеть равного обучения "Y - PEER" продолжили кампанию посредством небольших зарисовок о том, почему нужно бороться с похищением невест.
Böyle okullar inşa etmeye yardım ediyorlar. Они помогают строить школы подобные нашей.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.