Beispiele für die Verwendung von "devam ediyorsunuz" im Türkischen

<>
Yüzbaşı Connolly, beni şaşırtmaya devam ediyorsunuz. Капитан Коннолли, вы продолжаете удивлять меня.
Ne diye direnmeye devam ediyorsunuz? Так почему ты продолжаешь сопротивляться?
Fransızların yargı sistemini kurcalamaya devam ediyorsunuz. Вы продолжаете ковырять французскую судебную систему.
Formosa ve Vietnam hükümeti arasında milyon dolarlık bir anlaşma olmasına rağmen, hükümetin yavaş hareket etmesi ve çelik fabrikasının sahibi olan holdingin sorumluluktan yoksun oluşunun yarattığı öfke ve hüsran ülke sınırlarını aştı ve geçen bir yılda da devam etti. Медлительность правительства, а также отсутствие подотчетности в отношении металлургического завода вызвали гнев и отчаяние, которые вылились в массовые протесты по всей стране и продолжаются уже целый год, хотя правительство Вьетнама и заключило с заводом соглашение на миллионов долларов США.
Biliyorum, neden Amerika'dan zencinin tekinin buranın başına geçtiğini merak ediyorsunuz. Вы хотите спросить, почему это американский негр должен вами командовать.
Makalenin yazıldığı yaz aylarının sonlarına doğru, Kriz Dernekleri ve Genç Yaşıt Eğitimi Birliği ('Y - PEER "), neden kız kaçırma geleneğine karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatan kısa skeçler sunarak karşı kampanyalarına devam etti. Позднее тем же летом была написана статья, а Ассоциация кризисных центров и Молодёжная сеть равного обучения "Y - PEER" продолжили кампанию посредством небольших зарисовок о том, почему нужно бороться с похищением невест.
Belli bir şey mi ima ediyorsunuz? Вы имеете в виду что-то конкретное?
İnsan vücudu ölü olmasına rağmen aktif olmaya devam ediyor. Будучи мертвыми, человеческие тела все еще остаются активными.
Onu neden taciz ediyorsunuz? Почему вы преследуете ее?
Söyleyecek bir şeyin yokmuş gibi davranmaya devam mı edeceğiz? Или продолжим притворяться, что тебя ничего не тревожит?
Demek Sarah'nin aygirini takip ediyorsunuz. Вы преследуете нового жеребца Сары?
Kafa sallayıp, yoluma devam etmek istiyorum. Я хочу просто кивнуть и идти дальше.
İnsanlara böyle mi yardım ediyorsunuz? Это как вы помогаете людям?
Bana tamam deyin ben de devam edeyim. Скажите, если согласны и мы продолжим.
Sizin de başınızdan bir olay geçmiş ve şimdi de diğer insanlara yardım ediyorsunuz. Вы стали жертвой жесткого преступления, а теперь помогаете другим. И это замечательно.
Hayır, aramaya devam ederim. Нет, я еще поищу.
Ne görmeyi ümit ediyorsunuz? Что вы хотите увидеть?
Yeminli düşmanlar olmaya devam mı? Мы снова стали заклятыми врагами?
Hmm fakat birbirinize dikkat ediyorsunuz. Но вы помогаете друг другу.
Postları Fransızlara verip karşılığında at alırız sonra kızını aramaya devam ederiz. Мы обменяем их французам на лошадей и будем искать ее дальше.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.