Beispiele für die Verwendung von "doğru yere" im Türkischen

<>
Şimdi dişinin eşey bezesi tam üstüne gelecek şekilde onu doğru yere çekmesi gerekiyor. Теперь он должен поставить самку так, чтобы расположиться выше ее половых органов.
Parasını doğru yere bırakması gerektiğinin kararını vermeye çalışıyor. Он хочет оставить свои деньги в правильном месте.
yıl boyunca Dadaab ve Kenya'daki tutsaklık benzeri yaşamından sonra, halen kampta yaşayan kız kardeşleriyle birlikte daha barışçıl bir yere yerleşmeyi, artık yeni bir hayata başlamayı umuyor: Пробыв в Дадаабе как в ловушке года, Фиш надеется переселиться в менее опасное место со своими дочерьми, которые до сих пор живут в лагере. Он хочет начать новую жизнь.
Bence doğru olan bu. Я думаю, что это правильно.
Beni güvenli bir yere götür sana bildiğim her şeyi anlatırım, söz veririm. Спрячьте меня где-нибудь, и обещаю, я расскажу вам всё что знаю.
Doğru, onu unutmuştum. Ну да, забыла.
Af çıkarttırıyoruz ve bir avuç kredi çipiyle istediğimiz bir yere uçuş hakkı alıyoruz. Мы получим амнистию, кредитные жетоны, и возможность улететь, куда захотим.
Her neyse, o büyük gece geldi çattı ben işleri doğru yollardan yaparım. И вот настает этот день, и с моей стороны все идет гладко.
Başka bir yere de atılmış olabilir. Или его могли скинуть куда-то еще.
Doğru söylüyorsun, Dick. Так точно, Дик.
İstediğin herhangi bir yere gidebilirdin. Ты мог уехать куда угодно.
Bay Wells, bunların doğru olduğunu farz edelim. Мистер Уэллс, допустим, все это правда.
Her sabah erken kalkıp bir yere gitmek için bir nedeninin olması harikadır. Здорово, когда есть куда идти утром или причина встать с кровати.
Doğru, bir koruma. Так точно, телохранитель.
Bizi daha güzel bir yere götürmek istiyorlar. Они хотят забрать нас в лучшее место.
Alexander gibi bir çocuğun doğru yönlendirme ile neler yapabileceğini bir düşün. Только представь, чего мог бы достичь Александр при правильном руководстве.
Evet, Ruby'nin şeytanı her yere yayılıyor. Ага, Силы Зла Руби расползаются повсюду.
O yazıyı doğru okuduğundan emin misin? Уверен, что читаешь это правильно?
Daha önce yanlışlıkla sikimi bir yere soktuğumu hatırlamıyorum. Я свой член никуда по ошибке не вставляю.
Doğru ama diğer yandan, üzerinde kuş olan bir kazak giyiyorsun. Это правда, но с другой стороны ты носишь птичий свитер.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.