Beispiele für die Verwendung von "güçleri" im Türkischen

<>
Karanlığın güçleri seni ışıktan uzak tutmaya çalışıyor. Силы тьмы пытаются оттеснить вас от света.
Onu uyarmaya çalıştım. Birleştirici ve ben olmadan nükleer güçleri iatikrarlı olamaz. Без моего присутствия и соединителя, её ядерная сила опасно нестабильна.
Onun büyülü çekici ona bu güçleri veriyor. Его волшебный молот даёт ему такую силу.
Bu yazı mevcut rejim ile müttefik güçleri ve onlara karşı direnenler arasında devam eden silahlı çatışma sırasında Suriye'deki yaşam gerçeklerini anlatan blogger ve aktivist Marcell Shehwaro "ya ait makalelerden oluşan bir özel serinin bir parçasıdır. Эта статья публикуется в рамках цикла статей блогера и активистки Марсель Шейваро, описывающего реалии жизни в Сирии в ходе продолжающегося вооружённого конфликта между силами, лояльными к правящему режиму, и оппозиционерами, которые хотят свергнуть его.
"Vanity Fair" büyük bir magazin, ve daha fazla okuyucuları ve daha fazla güçleri var. "Vanity Fair" существует дольше, и чем больше у меня читателей, тем больше власти.
Emniyet güçleri bu yozlaşmayla tamamen yeni bir savunma hattıyla savaşıyor lakin herkes eşit yaratılmamıştır. Правоохранительные органы борются с коррупцией благодаря новой линии обороны. Но не все созданы равными.
Toplumun görevi ise, bu tehlikeli güçleri bastırıp kontrol etmekti. И работа общества - подавлять и контролировать эти опасные силы.
Rüdiger 1945 yılında Amerikan güçleri tarafından tutuklandı ve gözaltına iki buçuk yıl geçirdi. Рюдигер была арестована войсками США в 1945 году и провела два с половиной года в заключении.
Karanlığın, kaosun ve ayartmanın kötü güçleri ortaya çıkmak için böyle bir zamanı beklerler. Просыпаются силы, которые ждали такого момента - силы тьмы, хаоса, соблазна.
Katil ne kadar acımasız olursa El'in güçleri o oranda artar. Чем более порочным был убийца, тем больше сила руки.
Tecrübelerime göre yeni edindikleri güçleri göstermeye çok hevesli olanlar tamamen güçsüz olan kişilerdir. По моему опыту, как раз истинно беспомощные вовсю стараются проявить новую силу.
Durumun tatsızlığı sürmektedir, fakat eğer savaş gelirse, aydınlığın güçleri birleşip birlik oluşturacaklar. Ситуация остается сложной. Но если действительно будет война, все светлые силы объединятся воедино.
Şapka tüm tehlikeli güçleri topladıktan ve tamamen dolduktan sonra, artık durdurulamaz olacağım. Когда шляпа похитит достаточно силы и наполнится до краев, я стану непобедимым.
2015 yılında Helly Luv, Kürt güçleri ile IŞİD'in Musul yakınlarındaki savaştan terk edilmiş bir köyde "Revolution" adlı şarkıyı single oralak piyasaya sürdü. В 2015 году Хелли Лав снимала видео для своего сингла "Revolution" в заброшенной деревне неподалеку от Мосула, где курдские силы (Пешмерга) боролись с ИГИЛ.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.