Beispiele für die Verwendung von "hükümetin" im Türkischen

<>
İç güdülerim hükümetin, masum bir adamı öldürdüğünü söylüyor. Моя интуиция говорит мне, что правительство убило невиновного.
Binbaşı Kira hükümetin açık sözlü bir karşıtıdır. Mantığın, gelişimin karşıtıdır. Sonunda benim karşıtım olmuştur. Майор Кира - откровенный противник правительства, благоразумия, прогресса и, наконец, меня.
Birkaç dakika önce yapılan resmi açıklamada, hükümetin artık terörist saldırısından emin olmadığı belirtildi. Несколько минут назад власти официально заявили что происходящее в стране мало напоминает спланированный теракт.
Melissa Wade de genç istihbarat ajanlarının evi olarak bilinen hükümetin finanse ettiği bir yerde kısa bir süre kalmıştı. Но Мелисса Уэйд недолго находилась в здании на правительственном счету, известном как "дом перспективных стажеров".
Her zeki insan, onun arkasında hükümetin olduğunu görebilir. Любой разумный человек увидит в этом связь с правительством.
NSA misin nesin? Lawrence, hükümetin herkesin telefon konuşmalarını dinleyip e-postalarını okuduğunu söylemiştim ya hani? Лоуренс, ты в курсе, что правительство прослушивает все наши разговоры и читает электронную почту?
Kendimizi hükümetin korkunç zincirlerinden azat ettiğimize göre yerine daha iyisini koyma vakti gelmiştir. Теперь когда мы свободны от оков правительства пришло время изменить всё к лучшему.
1993 yılında Vicdan Mahpusları Savunma için Ulusal Komitesi kurucu üyesi oldu, ancak hükümetin destekçileri tarafından geri alındıktan sonra istifa etti. В 1993 году он стал соучредителем Национального комитета по защите узников совести, но впоследствии вышел из него, когда контроль над комитетом перебрали сторонники власти.
Hükümetin, insanlar orada yuva kursun diye, Ürdün'e geçişler için izin çıkartacağı dedikoduları dolanıyor. Ходят слухи, что правительство разрешит выезжать в Иордан людям, имеющим там близких родственников.
Hükümetin düşmanca davrandığını ve sabotaj tehlikesi olduğunu iddia ediyorlar. Они ссылаются на враждебность правительства и опасность дальнейшего саботажа.
Onlara hükümetin, ne kadar muhteşem olduğunu öğretmeye çalışıyorum. Я пытаюсь показать, насколько классное у них правительство.
Eylül 1998'den Ekim 1999'a kadar ilk hükümetin Arnavutluk'un başbakanlığını yaptı. С сентября 1998 по октября 1999 года Майко управлял своим первым кабинетом в качестве главы правительства.
Hükümetin elinde Bay Wade'ı suçlayacak yeterli neden var, Sayın Hâkim. Правительство имеет достаточные основания для обвинения мистера Вэйда, Ваша Честь.
26 Kasım 2004'te SDSM Lideri olarak seçildi. Aynı gün Eski Başbakan Hari Kostov'un istifasından sonra, yeni bir Hükümetin kurulması için başbakanlığa seçildi. 26 ноября 2004 года был избран лидером СДСМ и получил мандат на формирование нового правительства.
Halkın, durumun tamamen hükümetin kontrolü altında olduğunu bilmeye hakkı vardır. Общество может быть уверено, что правительство держит ситуацию под контролем.
Etiyopya tarihinde hükümetin ilk Protestan Hristiyan (Pentay) başbakanıdır. Десалень стал первым протестантским главой правительства в истории Эфиопии (прихожанин Апостольской церкви).
Hükümetin okullardaki "yeniden yapılandırma" planında geri adım atmasından dolayı, São Paulo'daki öğrenci harekatının büyük bir zafer kazandığı görülüyor. Движение студентов Сан - Паулу одержало крупную победу. Правительство откладывает свой план "реорганизации".
Torchwood. Hükümetin dışında, polisin ötesinde. Dünyadaki uzaylıları izleyip yakalayarak, insan ırkını gelecekteki tehlikelere hazırlamak. Торчвуд, вне правительства, вне полиции расследует прибывание пришельцев на земле, секретное оружие человечества.
Senin hükümetin bizim parlamentomuzu yok sayıyor ve gazetelerimizi yasaklıyor. Ваше правительство притесняет наш парламент, запрещает наши постановления.
2007 yılında Maliye ve Dışişleri Bakanı oldu, ancak hükümetin bütçe büyüklüğünü protesto olarak 2008 yılında istifa etti. В 2007 году стала министром финансов и иностранных дел Гренландии, но в 2008 году вышла в отставку в знак протеста против бюджетного дефицита правительства.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.