Beispiele für die Verwendung von "hakkında en ufak" im Türkischen

<>
Ne planladığım hakkında en ufak bir fikrin bile yok, değil mi? Ты понятия не имеешь, что я планировал, не так ли?
Bize ne yaptığınız hakkında en ufak fikriniz bile yok. Вы не представляете, во что вы нас втянули.
Yönetmek hakkında en ufak fikri ya da saygısı yok. Он не имеет представления как руководить, никакого уважения.
İstediğin zaman ahmakça şiirlerini okumana bile izin vereceğiz ve bunun hakkında en ufak kötü şey söylemeyeceğimize söz veriyorum. Если хочешь, можешь читать вслух свои занудные стишки, и мы ничегошеньки тебе не скажем, обещаю.
Ailesinin yaptıkları hakkında en ufak bir fikrin var mı? Да ты хоть знаешь, что сделала его семья?
Seni ölüme kadar seveceğim hakkında en ufak bir fikrin yok. Ты не представляешь, я же до смерти тебя люблю.
Büyükbabanın gazeteyi almak için ne zorluklar yaşadığını hakkında en ufak bir fikrin var mı? У тебя есть мысли через что твой дед прошёл что бы купить эту газету?
Neyin başladığı hakkında en ufak bir fikriniz bile yok. Вы просто не имеете понятия, что здесь затевается.
Toplum içinde nasıl davranılacağı hakkında en ufak bir fikrin yok çünkü kardeşim. И не имеющий представления, как не выглядеть кретином в солидном обществе.
Üzgünüm, efendim, ne dediğiniz hakkında en ufak bir fikrim bile yok. Извините, сэр, я понятия не имею, что вы сейчас сказали.
Ne düşündüğüm hakkında en ufak bir fikrin bile yok. Ты понятия не имеешь, о чём я думаю.
Shockwave'in laboratuvarını bulacağımız hakkında en ufak bir fikrimiz yoktu. Мы даже не думали, что найдем лабораторию Шоквейва!
Bir tuzağa yürüdükleri hakkında ve ne olacağı hakkında en ufak bir fikirleri yoktu. Они понятия не имеют, что попали в ловушку, что им грозит.
Neden bahsettiğin hakkında en ufak bir fikrin yok. Ты сама не понимаешь, о чём говоришь.
Ne aradığım hakkında en ufak fikrim yok. Я сама не знаю, что ищу.
Mark'ın neler olduğu hakkında en ufak bir fikri yok. Марк без понятия, что происходит на самом деле.
Ne yapması gerektiği hakkında en ufak bir fikri yoktu. "Он даже не знал, что делать".
Neyden bahsettiğin hakkında en ufak bir fikrim yok Norman. Я не понимаю о чём ты говоришь, Норман.
Ellerinde başka bir tutsağın da olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Я понятия не имел, что у них есть еще один похищенный.
Ve bu onun hakkında en çok sevdiğim şeylerden biri. Но это одна из моих любимых вещей в нем.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.