Beispiele für die Verwendung von "hava yolu açık" im Türkischen

<>
Yolu açık tutun böylece şu araçları buradan çıkartabilelim. Держите дорогу свободной, чтобы машины смогли уехать.
Bu semboller daha önce gördüğüm hiçbir hava yolu şirketi logosuna benzemiyor. А эти символы, таких лого я на самолетах не видела.
A.T.C. Philadelphia yolu açık. Подтвердите вылет в Филадельфию.
Senin de yapman gereken bir ameliyatın var. Tabii hastanın hava yolu çoktan kapanmadıysa diye söylüyorum. А вам пора уже готовится к операции, пока дыхательных пути пациента еще не закрылись.
Aero Mongolia Moğolistan'ın ulusal hava yolu şirketidir. Aero Mongolia ("А ? эро Монго ? лиа",) - монгольская авиакомпания.
Yemenia (), Yemen'in bayrak taşıyıcısı olan ulusal hava yolu şirketidir. Yemenia - Yemen Airways - национальный авиаперевозчик Йемена.
Borajet, İstanbul merkezli bölgesel hava yolu şirketidir. BoraJet - частная турецкая региональная авиакомпания со штаб-квартирой в Стамбуле.
Onun tek çıkış yolu hep açık. Ее единственный путь наружу всегда открыт.
Hava açık, uydu enkazı serpiştirebilir. Небо ясное, возможны обломки спутника.
Hava çok açık olunca Avrupa kıyıları görülebiliyor. В ясную погоду отсюда можно видно Европу.
Dili şişiyor ve nefes yolu kapanıyor, bu yüzden hava alamıyor. Язык отёк, дыхательные пути закрыты. Он вообще не получает воздуха.
Gerçek terörizm, sizi sessizce öldürdükten sonra, özel jetlerle size doğru ve özel hava alanlarına uçar. "Çöl Gülü" isimli eşinin şıklığını tartışmak için gazetelerinizin sayfalarını işgal eder ve basınınıza bunu konuşturur. Настоящий терроризм прилетает к вам на частных самолетах в частные аэропорты, безмолвно убивает нас, занимает страницы в ваших газетах и заставляет ваши СМИ обсуждать элегантность его жены - "Розы пустынь".
Internet'i özgür ve açık tutmak için toplumlara, üreticilere ve devletlere bu prensipleri tanımaları için çağrı yapıyoruz. Для поддержания интернет- пространства свободным и открытым, мы обращаемся к местным сообществам, производствам и странам с просьбой о признании этих принципов.
Ma'nın nükleer enerjiye yönelik durgunluğuna karşı, sivil toplum nükleersiz bir Tayvan için her yolu deniyor. В ответ на явную пассивность господина Ма по вопросу ядерной энергетики, гражданское общество изучает различные пути превращения Тайваня в территорию без ядерной энергии.
Yıkımdan Maute örgütü sorumlu tutulsa da ordunun sürekli hava ateşlerinin de büyük etkisi oldu. Ordu bombaları nokta atışı şeklinde attığını söylerken bazı vatandaşlar her yerin bombalandığını söyledi. Несмотря на то, что вина возлагается на группировку "Маут", вооруженные силы также несут ответственность из - за продолжительных атак с воздуха.
Makedonyalı genç video sanatçıları bir dizi kısa videolar ile konuşma özgürlüğü konusunu ele aldılar, açık yarışma ile üretilen görüntüler Skopje Fransız Film Festivali'nde yayınlandı. Молодые художники видеографики из Македонии решили проблему свободы слова при помощи серии коротких видеороликов, созданных в рамках открытого конкурса и снятых во время Фестиваля французского кино в Скопье.
O kadar da değil, otelden stada kadar yolu da doldurduk. Мало того мы зарядили весь его путь от отеля до стадиона.
Doğa İklim Değişikliği ile ilgili bir çalışma, artan hava sıcaklığının şimdiden Hindistan'da işgücünün kapasitesinin düşmesine neden olduğunu ortaya koydu. Исследования Nature Climate Chang показали, что изменения погоды уже ограничили трудоспособность людей в Индии.
Mayıs ortasında internet temelli araçlar ile yerli dillerini canlandırmak üzerine çalışan ilgili kişileri bir araya getirmek için açık katılım çağrısı yayınladık. В середине мая в поисках заинтересованных людей, которые уже включены в работу по возрождению своих родных языков путём их использования в Интернете, мы объявили об отборе участников предстоящего слёта.
Evet zayiatlar olacaktır ama şu durumda, bu savaşı kazanmamızın tek yolu bu. Да, будет трудно, но пока, только там мы можем победить.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.