Beispiele für die Verwendung von "hayatının" im Türkischen

<>
Hayatının son demlerini yaşayan bir Rus'a karşılık hayatının baharında bir Amerikan öğrenci. Предлагается обмен русского на закате жизни на американского студента на заре жизни.
Fırtına dönecek ve bu olay hayatının sonuna kadar senin içinde kalacak. Буря развернется, и всю оставшуюся жизнь ты будешь кусать локти.
Bir orospu, hayatının her günü, erkekleri oldukları gibi görür. Она видит, что такое мужчины, каждый день своей жизни!
Bu hayatının en kötü anı falan değil. Это не худший момент в твоей жизни.
Söz konusu hayatının çalışması değilken idealist olmak daha kolay oluyor. Легко быть идеалистом, когда не твоя работа на кону.
Normal bir hayatının olması için en iyi şansının bu olduğunu düşünüyoruz. Мы считаем, что это его единственный шанс жить нормальной жизнью.
İnancının bir gereği olarak da, Louie, hayatının geri kalanında intikamı değil bağışlamayı benimsemesi gerektiğini anladı. Движимый своей верой, Луи понял, что жить дальше ему поможет не месть, а прощение.
Ama Kepler hayatının geri kalanını bu geometrik fantazinin peşinde koşarak harcadı. Но Кеплер проводил всю свою жизнь, преследуя этот геометрический фантом.
Seks hayatının son günlerde durgun olduğu düşünülürse, biraz hareket beklemişsindir. Учитывая кризис в твоей сексуальной жизни тебе ведь хотелось немного поразмяться.
Bu hayatının sonuna kadar bataklıkta zıplayıp durmaktan daha iyi değil mi? Разве всё это не лучше лягушачьей шкуры и жизни на болотах?
Hayatının geri kalanını deli olduğunu düşünerek mi geçirmek istiyorsun? Ты хочешь провести всю оставшуюся жизнь считая себя сумасшедшей?
Oğlumu benden ayırdın ve hayatının geri kalanında her gün bedelini ödeyeceğini göreceğim. как ты будешь расплачиваться за это каждый день до конца своей жизни.
Hayatının en mutlu anı neydi? Что было самым счастливым моментом в твоей жизни?
Seks hayatının, Nick Cage'in sinema kariyeri gibi olduğunu düşünüyorum. Мне кажется твоя сексуальная жизнь похожа на карьеру Николаса Кейджа.
Roger, hayatının sonunda geriye bakıp "Doğru şeyi yapmadım" demekten daha kötü birşey yok. Нет ничего хуже, чем в конце жизни сказать: "Я жил не так".
İnsan hayatının neden kutsal olduğunu biliyor musun? Ты знаешь, почему человеческая жизнь священна?
Clark büyükbaban bu eski şeyi hayatının her gününde takardı. Кларк твой дедушка носил это каждый день своей жизни.
Hayatının bir parçası mıyım değil mi, bunu gerçekten yapıyor muyuz yapmıyor mu? Я часть твоей жизни или нет, мы делаем это вместе или нет?
Hayatının geri kalanında Küba'daki bir gecekonduda sürünmek mi istersin? Ты хочешь прожить остаток жизни в лачуге на Кубе?
Hayatının her anı gözleniyordu ve senin bir çöp gibi yaşamana göz yumdular. За тобой следили всю твою жизнь, позволяя тебе жить на помойках.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.