Beispiele für die Verwendung von "için soruyorum" im Türkischen

<>
Yalnız emin olmak için soruyorum, hangi kısımdan bahsediyoruz. Просто для ясности, о чём конкретно мы говорим?
Sana kendini sevmen için soruyorum. Я прошу тебя любить себя.
Netleştirmek için soruyorum, Ajan Coulson. Buradaki amacınız nedir? Для ясности, агент Коулсон, какова ваша цель?
Gerçekten bilmediğim için soruyorum. Иначе бы задавал вопрос?
Pardon, sadece bilmek için soruyorum siz ikiniz ne zaman arkadaş oldunuz? Извините, просто чтобы подытожить, как именно вы двое стали друзьями?
Emin olmak için soruyorum da baba, tıpatıp aynı mağarayı mı arıyoruz? Итак, батя, для ясности, мы ищем туже самую пещеру?
Pardon, netleştirmek için soruyorum, hukuk fakültesine gittiğini mi söyledin? Простите, хотела уточнить, где именно вы заканчивали юридическую школу?
Bir destek grubu başlatmayı düşündüğüm için soruyorum. Я подумываю создать группу поддержки для таких.
Kendi iyiliğin için soruyorum. Я спрашиваю ради тебя.
Dur, emin olmak için soruyorum. Погоди, просто чтобы быть уверенным.
Internet'i özgür ve açık tutmak için toplumlara, üreticilere ve devletlere bu prensipleri tanımaları için çağrı yapıyoruz. Для поддержания интернет- пространства свободным и открытым, мы обращаемся к местным сообществам, производствам и странам с просьбой о признании этих принципов.
Bir kere daha soruyorum, Dyle. В последний раз спрашиваю, Дайл.
Kızıl pandalar genellikle izinsiz avlanılmasalar da, misk geyikleri ve diğer vahşi hayvanlar için konulan tuzaklara kurban gidiyorlar. Хотя браконьеры не охотятся на красных панд, они часто попадают в ловушки для кабарги и других диких животных.
Sadece açığa kavuşsun diye soruyorum, kız ile Rusk arasında bir bağlantı olduğunu mu düşünüyorsunuz? Задам банальный вопрос: не рассматриваете ли вы возможность какой-то связи между Раском и девочкой?
İlk yağmur ve şiddetli rüzgar kendini gösterdiğinde insanlar hala ahşap panellerine çekiçle vuruyor, market alışverişlerini yapıyor, Facebook'ta canlı yayın başlatıyor ve hayatlarını tehdit eden gelgite tanık olmak için kendilerini tehlikeye atıyorlardı. Первые ливни и порывы ветра уже достигли островов, и люди продолжали заколачивать свои окна деревянными досками, совершать последние пробежки в супермаркет, вести трансляции в Facebook и рисковать жизнью, чтобы стать свидетелями смертоносного величия огромных волн и прилива.
Şimdi yine soruyorum; kim benimle olacak? Теперь я спрашиваю, кто со мной?
Dallas bölgesindeki Etiyopya diaspora üyeleri ve vefatını duyan arkadaşları, Assefa'nın dileklerini gerçekleştirmek için bir bağış sayfası açtı. Чтобы исполнить последнее желание писателя, представители эфиопской диаспоры в Далласе, а также друзья, узнавшие о его кончине, открыли для него страничку gofundme.
Şimdi size soruyorum, "kaybeden-kaybeden" methodunu uygulamak istiyor musunuz? Теперь я должен спросить вас, вы хотите избежать ситуации Проигравший-Проигравший?
Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?... Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу?
Seth, sana doğrudan soruyorum. Сет, я прямо спрашиваю...
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.