Beispiele für die Verwendung von "ikna ettim" im Türkischen

<>
Onu ifade vermeye ikna ettim! Я уговорил ее дать показания!
Uzak ve dağlık bir bölgede olduğuna ve telefonuma bu yüzden cevap veremediğine ikna ettim kendimi artık. Я даже убедила себя, что он в каком-то отдаленном горном регионе, где нет связи.
Birini öne çıkıp tanıklık yapmaya ikna ettim. Я убедил свидетеля дать показания в суде.
Daha fazla şey öğrenene kadar geciktirmesi için ikna ettim onu. Я убедил его повременить, пока мы не узнаем больше.
Evet, onu ilaç almaya ikna ettim. Да, я уговорил её выпить таблетку.
Christie'yi kızımmış gibi bağrıma bastım. Ve babanı da bu evliliği kabul etmesi için ikna ettim. Я приняла Кристи как свою родную дочь, и убедила твоего отца благословить ваш брак.
Dante'yi zar zor ikna ettim, Korsak. Корсак, это я его уговорила свидетельствовать.
Arkeologları bir araştırma için ikna ettim ve onlarla gittim. Я надоумила археологов организовать экспедицию и поехала с ними.
Şimdilik gemide kalması için onu ikna ettim. Я убедила его пока побыть на корабле.
Onu, tohumlarını laboratuvardan çalmaya ikna ettim. Я заставил украсть его семена из лаборатории.
Ahlâklı TV programlarına sponsor oluyorlar ve onları film sektörüne girmeleri için ikna ettim. Они спонсируют все наши телепередачи, и я убедил их двинуться в кинобизнес.
Hetson'ı geri dönmen için ikna ettim. Я уговорила Хетсона разрешить тебе вернуться.
Teğmenim, birazcık müziğin kimseye zarar getirmeyeceği yönünde komutanı ikna ettim. Я убедил кронпринца, что немного музыки не повредит общему делу.
Daha hızlı çalış. Bahisçimi buraya gelmesi için ikna ettim. Работай быстрее, я убедила своего букмекера прийти сюда.
Korkarım kuzeninizi biraz daha içmesi için ikna ettim, o da içti. Боюсь, я уговорил вашего кузена выпить чуть больше, чем следовало.
Daha şimdi tanığı ifade etmeye ikna ettim. Я только что уговорил свидетеля дать показания.
Böyle demeleri için onlari ikna ettim. Я убедил их называть меня так.
İnsanların ilgisini çeken böylesi bir hikayenin departmana iyi şekilde yansıyacağı konusunda onu ikna ettim. Я убедил его, что небольшое интервью как это хорошо отразится на всём департаменте.
Sana öğretmenlik yapması için onu ben ikna ettim. Знаешь, я убедил его начать твоё обучение.
Onu canlı için onları ikna ettim ve sonra Anton benim sorumluluğum, benim borcum oldu. Я убедил их оставить ее живой, но за это я должен был найти Антона.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.