Sentence examples of "ilgili" in Turkish

<>
Maddox'un duyurusuyla ilgili bir şey çıtlattı mı? Она ничего не намекнула насчёт заявления Мэддокса?
Sizin telefonunuzdan Şii teröristlerle ilgili bir ihbar çağrısı aldık. Поступил звонок с вашего телефона по поводу шиитских террористов.
Bunun başlı başına iyi ya da kötü olmakla ilgili olduğunu sanmıyorum. Я думаю дело не в том, плохой ты или хороший.
Bay Bates, bu senin şaşırtıcı itirafınla ilgili. Мистер Бейтс, это касается вашего неожиданного признания.
Korkmayın, profesör, Grup, onun ortadan kalkmasıyla ilgili sizin hiçbir bağlantınızın olmadığını garanti edecek. Не бойтесь, профессор. Груп позаботится о том чтобы её исчезновение никак не связали с вами.
Heyet gölle ilgili bir gizli oturum yapacak. Правление собирало секретное собрание по поводу водохранилища.
İlk Meksika başkanıyla ilgili bir şaka olarak başlıyor... Начинается как шутка о нашем первом мексиканском президенте.
O zaman ben sana kendimle ilgili bir şey anlatayım. Ладно. Тогда хочешь я расскажу тебе кое-что обо мне?
Eğer sen silahla ilgili hiçbir şey söylemezsen ben de çığlık hakkında bir şey demem. Знаешь, я промолчу о твоем крике, если ты не скажешь об оружии.
Ama silahın tasarımcısı Bay Fife, bununla ilgili herhangi bir şey yaptı mı? Но мог ли создатель оружия, мистер Файф, иметь к этому отношение?
Bu yüzden, Paul Young'ı zehirlemekle ilgili sorgulandığı zaman... Поэтому когда ее допрашивали по делу отравления Пола Янга...
Aramızdaki durumun zorlu olduğunu biliyorum ve benim sebep olduğum kısımla ilgili özür diliyorum. Знаю, между нами были прения, и я извиняюсь со своей стороны.
Otelinde ne olup bittiğiyle ilgili en ufak fikrin yok, değil mi? Вы понятия не имеете, что происходит в вашем отеле, верно?
Hemşireler dışında kimse kızınızla ilgili bir şey sormak için geldi mi? Кто-нибудь, кроме ваших медсестер когда-нибудь приходил справиться о вашей дочери?
Güzel. Bakın bakalım Meka evde işiyle ilgili bir şey bırakmış mı. Посмотрите, может быть Мека оставил дома одно из своих дел.
Evet, benim de iki dakika kadar sonra Üçlemeci'yle ilgili bir toplantım var. да, а у меня совещание по поводу дела Троицы Через две минуты.
Bu sadece Danny'nin katiliyle ilgili. Это касалось только убийцы Дэнни.
Neden Belfast'ta olduğunu konuşmayı reddetmiş ve gazetecinin soracağı Alice Monroe olayıyla ilgili soruları da yanıtlamayı geri çevirmiştir. Она отказалась обсуждать ее присутствие в Белфасте и отвечать на вопросы, касающиеся инспекции дела Элис Монро.
Ehliyetimin ve ruhsatımın Seattle'a alınmasıyla ilgili bazı karışıklıklar oldu. Какая-то неразбериха с моей лицензией и регистрацией в Сиэттле.
Bu uçakla ilgili size bir kaç soru sormak istiyorum. Я бы хотел задать несколько вопросов об этом самолёте.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.