Beispiele für die Verwendung von "ilişki yaşıyordu" im Türkischen

<>
Ama Jolene, Olena'nın kocasıyla Frank ile ilişki yaşıyordu. У Джолин был роман с мужем Елены, Фрэнком.
Pekala, şu varsayım üzerine çalışıyoruz. O büyük olasılıkla, bu adamla ilişki yaşıyordu. Мы работаем над версией, по которой у Стивенсон с этим человеком были отношения.
Leslie ile ilişki yaşama arzuna olan itirazımı geri çekiyorum. Я отзываю свои возражения против твоих отношений с Лесли.
Mahallemizde gerçekten seksi bir üniversite öğrencisi yaşıyordu. Очень привлекательная студентка жила тогда по соседству.
Çalışmalar gösteriyor ki, bir ilişki bittiğinde öğrencilerin kendilerini güçsüz ve sinirli hissettiklerini gösteriyor. Исследования показывают, что когда отношения разрушаются, изучаемый зачастую чувствует бессилие и злость.
Hepsi o evde yaşıyordu. Там все они жили.
Duygusal bir ilişki yaşıyorsun. Эмоционально у тебя роман.
yoksa günah içinde mi yaşıyordu? Или он жил в грехе?
Anna bir ilişki içindeyse buna sağlıklı demek pek mümkün değil. Если у Анны и отношения, то не самые здоровые.
Annen orada yaşıyordu, değil mi? Это ведь там твоя мама живёт?
"Kişisel ilişki." "Личные отношения".
Kabul etmedi çünkü yüz binlerce erkek, kadın ve çocuk hâlâ zincirlere bağlı yaşıyordu. Отказалась, потому что сотни тысяч мужчин, женщин и детей жили в цепях.
Hassas bir ilişki nasıl yürütülür? İnsafsızca kullanıldığınızı nasıl anlarsınız? " Как развивать ценные связи и признавать, когда ты действовал несправедливо "
İçinde Desmond adlı bir adam yaşıyordu. Внизу жил человек по имени Дезмонд.
Bu kadının Başkan Grant ile sözde ilişki -- yaşayan kadın olduğundan ne kadar eminsin? На сколько Вы уверенны, что именно у нее Был роман с Президентом Грантом?
Rolünü yaşıyordu, gerçekten. Он правда жил ею.
Ama yapamam. Bir ilişki için kafam yerinde değil. Моя голова где то далеко от любых отношений.
Alice o mahallede yaşıyordu. Элис жила по соседству.
Saldırı yeriyle ilgili bir ilişki olmasa da saldırı zamanıyla ilgili var. Получается, нет связи где, но есть примерные месяцы нападения.
Bir adamla mı yaşıyordu? Она жила с мужчиной?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.