Beispiele für die Verwendung von "inanıyorum" im Türkischen

<>
Senin almadığına inanıyorum, ama peki ya Lyra? Я верю тебе, но как насчет Лайры?
Ama gerçekten çok iyi bir başkan yardımcı olacağına inanıyorum ve bu nedenle sana yardım edeceğim. Но я думаю, ты бы был потрясающим вице-президентом так что я собираюсь тебе помочь.
Ötekisi ile olan ilişkinin yeniden bölünmesinde narsistik bir hareket olmasaydı bunun yok olup gideceğine inanıyorum. Я считаю, что без движения нарциссического пере-присвоения отношение к Другому было бы совершенно уничтожено.
"Ben de sana inanıyorum Kira." Я тоже верю в тебя, Кира.
Ama inanıyorum ki bugünkü galadan sonra bu dalda yeni bir adayımız olacak. Но я думаю, что после премьеры у нас появится новый кандидат.
Biriyle tanıştıktan hemen sonra, nelerden hoşlandığını görmek için onunla seks yapmanın önemli olduğuna inanıyorum. Мне кажется важно заняться сексом сразу после знакомства, чтобы понять, что человеку нравится.
Senden rica etmeyeceğim, Seven, hala diplomatik bir çözüm olduğuna inanıyorum. И все же, Седьмая, я еще надеюсь на дипломатическое решение.
Tasarım bunu gizlemeyi amaçIıyor ancak ben, onun göğsünde küçük bir Uranyum güç kaynağı olduğuna inanıyorum. В проекте об этом умалчивается, но я полагаю, что это небольшая емкость с ураном-235.
Ve inanıyorum ki büyük ve yeni bir dünyaya adım atabilirsiniz. И я верю, что вам может открыться новый мир.
Ama ben, karanlığa rağmen aydınlığa tutunanların daha fazla olduğuna inanıyorum. Но я верю, что несмотря на тьму, есть надежда.
Farklı bir kimlik altında hayatta kaldığına ve kendini Hristiyan olarak tanıttığına inanıyorum. Думаю, он жил под фальшивым именем и выдавал себя за христианина.
Ve ben gerçekten inanıyorum ki bu işi kendi kendimize halledebiliriz. И я действительно считаю, что мы сможем справиться сами.
Ama ben bu saçmalık dediğimiz şeye inanıyorum Nicky. Но я верю в эту чушь, Никки!
Senin için iyi olduğunu söylemiyorum ama, evet, inanıyorum ki evlilik olayı bizim doğamıza aykırı. Я не говорила что тебе это не подходит, но я думаю женитьба против нашей природы.
Gördün mü, şimdi ev ödevini yaptığına inanıyorum. Вот теперь верю, что ты уроками занимаешься.
Ama ben bu hayvanın bir kurt olduğuna inanıyorum. Я думаю, что зверь этот всё-таки волк.
Ben de büyük gücün, beraberinde pek çok mesuliyet getirdiğine inanıyorum baba. А я считаю, с большей властью приходит большая ответственность, отец.
Ülkenin kusurları ne olursa olsun hâlâ insanın ülkesini öncelikli tutması gerektiğine inanıyorum. Я всё же верю, что человек должен ставить страну превыше всего.
Ben, tabii ki, Tanrı'nın bu mucizeleri gerçekleştirebileceğine inanıyorum. Я верю, конечно, что Господь Бог совершает чудеса.
Ama inanıyorum ki sen ve ben, bu değişimi temsil ediyoruz. Но я верю, что мы с тобой представляем эти изменения.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.