Beispiele für die Verwendung von "istiyorlar" im Türkischen mit Übersetzung "хотят"

<>
Ya da çılgınca bir geceden sonra işe birazcık geç gelmek istiyorlar. Может, хотят придти позже, потому что всю ночь кутили.
Onlar senin ailen ve sana yardım etmek istiyorlar. Они твоя семья и они хотят помочь тебе.
Wayne ve Travis olayı mahkemeye taşımak istiyorlar. Уэйн и Тревис хотят пойти в суд.
Beni Irak 'göndermek istiyorlar, Lupita. Меня хотят отправить в Ирак, Люпита.
Buradaki bütün insanlar düşünme şeklini değiştirmek istiyorlar. Все эти люди хотят изменить способ мышления.
Görüşüne göre benim kadar seni de asılırken seyretmek istiyorlar. Кажется тебя тоже хотят вздёрнуть, как и меня.
Bir şey olduğu yok. Caroline, bir şey olduğu yok, değil. Bu insanlar ayrılmak istiyorlar. Каролин это не ничего те люди хотят уйти ты не можешь удерживать их здесь слушайте парни...
Seni çıkartıp kurtarmak istiyorlar ama ıslak kâğıdı yırtmak gibi oluyor. Тебя хотят поднять, но это как рвать мокрую бумагу.
Seni daha güvenli bir bloğa nakletmek istiyorlar. Тебя хотят перевести в более безопасный блок.
Ama Sam ve Dana bu hafta sonu yeminlerini tazeleyecekler ve bizim güvenliği sağlamamızı istiyorlar. Просто они с Даной хотят повторить брачный обет и просят нас обеспечить их безопасность.
Konuklarımızın bazıları kurumsal bağış yapmak istiyorlar. Некоторые гости хотят сделать корпоративное пожертвование.
Roman ve Shepherd seni görmek istiyorlar. Роман и Шепард хотят тебя видеть.
Sizleri bu hikayenin sadece bir tarafı olduğuna ve sözde kanıtlarının inkar edilemeyeceğine inandırmak istiyorlar. Вас хотят заставить поверить лишь одной стороне и принять так называемые факты как истину.
Bize, Baath Partisi, cumhuriyet muhafızları ve fedailerin saklandıkları yeri göstermek istiyorlar. Они хотят показать нам где находится республиканская гвардия, силы Баас и федаины.
Yeni yönetici Joan Erickson oldu bu hafta pilotlara karar verecekler ve yarın seninle görüşmek istiyorlar. Назначили Джоан Эриксон, они определяются с проектами, и хотят встретиться с тобой завтра.
En çok kiminkini istiyorlar merak ediyorum. Teğmen Tanner'ınkini mi benimkini mi? Мне интересно, чей крови они больше хотят, лейтенанта Таннера или моей.
Bu nedenle onu çamura bulaştırıp hatta tümüyle yok etmek istiyorlar. Поэтому ее растоптали в грязи, хотят даже полностью уничтожить.
CBI ajanlari sana birkaç soru daha sormak istiyorlar. Агенты КБР хотят задать тебе ещё несколько вопросов.
Burada bazı insanlar var ve ikinci yanma testine ne kadar yakın olduğunu bilmek istiyorlar. Есть люди, которые хотят знать, как скоро ты сможешь провести второй тест.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.