Beispiele für die Verwendung von "kötü hissediyorum" im Türkischen

<>
Bu sefer rezil rüsva oldun Otis. - Çok kötü hissediyorum. Ты в самом деле переплюнул себя в этот раз, Отис.
Kraliçem, çok kötü hissediyorum. Королева, мне так стыдно.
Erkek ördek adına kötü hissediyorum çünkü ördekler tek eşlidir. Я немного сочувствую утке-мужику, потому что утки моногамны.
Guido, kendimi çok kötü hissediyorum. Гвидо, я ужасно себя чувствую.
Heinrich, bana yardım et! Kendimi kötü hissediyorum. Генрих, помоги мне выбраться отсюда, я болен!
Şef için kendimi kötü hissediyorum. Я очень переживаю за Шефа.
Güvenlik görevlisini bayiltmak zorunda kaldigim için kendimi kötü hissediyorum. Чувствую себя ужасно из-за того, что вырубил охранника.
Logan, kendimi çok kötü hissediyorum. Логан, я чувствую себя ужасно.
Kendimi çok kötü hissediyorum, Ole Pa. Меня так сильно тошнит, Ол Па!
Hâla kötü hissediyorum. - Hayır. До сих пор себя паршиво чувствую.
"Tulip kendimi kötü hissediyorum." "Тюлип, мне так плохо.
Jess, senin kötü bir başlangıç yaptığımızı hissediyorum. Джесс, мне кажется, мы плохо начали.
Yıllardır devam eden çatışmada, yaklaşık 00 insan yerinden edildi ve şimdi kampta Çin sınırı yakınında kötü koşullarda yaşıyorlar. За время продолжающегося конфликта около человек были перемещены и теперь живут в лагерях недалеко от границы с Китаем в очень плохих условиях.
Bu vakada göründüğünden fazlası olduğunu hissediyorum. Я чувствую, здесь что-то большее.
Ankette, sadece yüzde'lik kısım "iyi veya çok iyi" derken, Eyalet seçmenlerinin yüzde'u hükümeti "kötü veya çok kötü" şeklinde değerlendirdi. В ходе опроса, процентов избирателей оценили его работу в правительстве как "плохо или очень плохо", только процентов ответили "хорошо или очень хорошо".
Burada biraz öfke hissediyorum. Я чувствую здесь гнев.
İşte burası kötü adamların mekanı. Это.. земля плохих парней.
Naaşı burada yok olduğu için Minbari halkına karşı sorumluluğum olduğunu hissediyorum. Поскольку его тело исчезло здесь я чувствую некоторую ответственность перед Минбаром.
Kötü polis olmaktan bıktım artık. Я устала быть плохим копом.
Ayakta durabilmek için biraz fazla sarhoşmuşum gibi hissediyorum. Я чувствую, что слишком пьяна чтобы стоять.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.