Beispiele für die Verwendung von "kötü olduğunu" im Türkischen

<>
Yavaş koşunun dizler için çok kötü olduğunu söylerler. Знаешь, говорят, что бег вредит коленям.
Bay Talbot, sana durumun ne kadar kötü olduğunu anlatır. Мистер Тэлбот сам тебе скажет, насколько здесь все плохо.
Bunun kötü olduğunu biliyorum ama bence Chad bunun komik olacağını düşündü, bilirsin. Ben... Эй, я понимаю, что это ужасно, но Чад просто хотел повеселиться.
Bir keresinde Fransız bir adamla çıkmıştım. Hepsinin onun kadar kötü olduğunu düşünürdüm. Я встречалась с одним французом и думала, они все такие странные.
Kahin turunçun kötü olduğunu size söyledi mi? Оракул сказал вам, что цитрусовые вредны?
Biliyorsunuz sigaranın sizin için kötü olduğunu iddia ediyorlar ama bunu kanıtlamak için hiç medikal kanıtları var mı? Знаете, говорят, что курение вредит здоровью, но есть ли медицинские данные, подтверждающие это?
Fikirsiz olmanın kötü olduğunu sen söylemiştin. Ты сказал, плохих идей нет.
Doktor, sana jogging yapmanın, sırtın için kötü olduğunu söylememiş miydi? А тебе доктор не говорил, что твои пробежки вредны для спины?
Kramer'den ona saçının kötü olduğunu söylemesini iste. Попроси Креймера, пусть он ей скажет.
Durumun ne kadar kötü olduğunu, iblislerin ne kadar güçlü olduğunu biliyorum. Я знаю, насколько все плохо, как много влияния имеют демоны.
Teknenin kaptanı, durumunun kötü olduğunu söyledi. Капитан на лодке сказал, дело плохо.
Yahudilerin kötü olduğunu biliyorum, ama onlar daha da kötü. Евреи, конечно, сволочи, но эти-то ещё хуже.
Baba, hapishanenin ne kadar kötü olduğunu anlat ona. Папа, расскажи ему, как отстойно в тюрьме.
Doktorlar, sırtındaki izlerin kötü olduğunu söylüyorlar. Врачи сказали, хуже всего пришлось спине.
Senin de biraz kötü olduğunu biliyorum, ama gelip beni soymaya kalkma. ты был лишь наполовину плохим не подходи и не пытайся меня ограбить.
Durumun ne kadar kötü olduğunu anlamaya çalışıyorlar ama sanırım baya kötü. Врачи пытаются выяснить, насколько всё плохо, но положение серьёзное.
Yani birinin iyi ya da kötü olduğunu söyleyebilmek için iyice düşün. Anladın mı? Прежде чем ты назовешь кого-нибудь плохим или хорошим, хорошо подумай, ладно?
Ve stresin bebeğimiz için kötü olduğunu söylüyorlar. А стресс плохо влияет на нашего ребенка.
Çok kötü olduğunu mu sanıyorsun ha zenci? Думаешь, ты так опасен, нигер?
Şey, çok kötü olduğunu biliyorum ama iki çocuk sadece bu dava için annelerini kaybettiler. Черт его знает, вот только два ребенка только что лишились матери из-за этого суда.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.