Beispiele für die Verwendung von "kısa süreli" im Türkischen

<>
İkinci kısa süreli kaçakçılık patlaması ABD "deki yasaklanma dönemi yılları boyunca vuku buldu. Второй кратковременный период оживления контрабанды наблюдался в годы введения сухого закона в США.
Yirmi dört saat uyumayınca kısa süreli hafızan kafayı yiyor. Сутки без сна и кратковременная память отваливается к черту.
Anıları kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe taşıyan protein sentezi engellenebilir fakat bunun için beceri ve araç-gereç gerekir. Можно прервать синтез протеина отвечающий за перемещение воспоминаний из оперативной в долгосрочную. Но это требует инструментов и умений.
Kısa süreli hafızanı da mı kaybetmeye başladın? Или твоя краткосрочная память тоже даёт сбои?
Bu kadar kısa süreli teslimatınız için teşekkür ederim. Спасибо, что смогли привезти все так быстро.
Temporal lop kesitlerinde ödem ve lokalize şişkinlik var. Burası kısa süreli hafızayı kontrol eder. Есть отёк и локальное опухание в отделе височной доли, отвечающем за кратковременную память.
Kısa süreli, etkili ve Doğu Avrupalı. маленькая, чувственная и из Восточной Европы.
Senato Adalet Komitesi ataması olacak kısa süreli değil, ama uzun süreli bir görev de değil. На эту должность назначает юридический комитет Сената, это случится не сразу, но без проволочек.
Suçlama sadece kısa süreli bir fırsattı. Импичмент всегда был лишь кратковременной возможностью.
Tarihteki en kısa süreli yönetici ortağın sekreteri olduğun için teşekkür ederim. Спасибо, что была секретарём самого недолговечного управляющего партнёра в истории.
Bu işin kısa süreli olacağını bilerek kabul ettik bu anlaşmayı. Мы приняли это решения, рассчитывая, что это ненадолго.
Kısa süreli, Frankie. Это ненадолго, Фрэнки.
Ama çoğu erkek temel eğitimini alır sonra da yedek olarak kısa süreli görev yaparlar. Но большинство солдат завершают базовое обучение, а по окончании службы пребывают в резерве.
Malcolm'un dediklerine inanırsan kısa süreli bir iş olacak demektir. Если верить Малкольму, эта работа будет не надолго.
Oh, kısa süreli kadro açığım oldu babanız da gönüllü oldu. О, мне не хватало времени, и папа решил помочь.
Kısa süreli körlükten sonra tayfa üyeleri, senin de görmeni umduğum gerçeği gördüler. После небольшого перерыва, команда увидела то, что я надеюсь увидишь ты.
Kısa süreli hafızasını kaybetti. Она утратила кратковременную память.
Irak ve Ürdün Arap Federasyonu (, "el-İttihad el-Arabi"), 1958 yılında Irak ve Ürdün arasında kurulan kısa süreli bir devletti. Арабская Федерация Ирака и Иордании - непродолжительное по времени государственное образование, которое было сформировано в 1958 из союза Ирака и Иордании.
Birkaç yıl sonra Leifr Eiríksson Vinland ismini vereceği yerde karaya çıkar ve kısa süreli bir koloni kurmayı başarır. Спустя несколько лет Лейф Эриксон обследовал берега и основал недолгое поселение на земле, которую он назвал Винланд.
Sinema filmlerinde kısa süreli roller alan Sealy'in en önemli rollerinden biri 1996 yılında çekilen ve başrolünde Whoopi Goldberg'in oynadığı Eddie "adlı filmde canlandırdığı yetenekli ama bencil basketbolcu karakteridir. Сили также был начинающим актёром, сыграв одну из ролей в качестве талантливого, но эгоистичного баскетболиста Стэйси Пэйтона в фильме 1996 года "Эдди" в главной роли с Вупи Голдберг.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.