Beispiele für die Verwendung von "kısmı" im Türkischen

<>
Anlıyorum. Peki durumun hangi kısmı kontrolünüz altındaydı: И какая часть ситуации была под контролем?
En iyi kısmı da en yakın Bolen'dan kilometrelerce uzakta. А самое лучшее - она очень далеко от Болена.
Hayatımın işinin en zor kısmı da bu. Это самый тяжелый момент в моей работе.
Güven bana, bu işin Zor kısmı. Поверь мне, это самая сложная часть.
Dairesel yapının iç kısmı, California meyve bahçelerinden esinlenilerek meyve ağaçları ve sarma yollarıyla 30 dönüm (12 ha) bir park olacakdır. Во внутренней части круглого здания площадью в 12 га будет разбит парк с фруктовыми деревьями и извилистыми дорожками, вдохновлёнными фруктовыми садами Калифорнии.
Ve üstüme düşen kısmı iyi oynadım, dimi? И я отлично сыграл свою часть, правда?
Bu zor kısmı değil, tatlım. Это не самое трудное, милый.
Duke, bu günün en güzel kısmı. Дюк, это самый приятный момент дня.
Ve bu da günümün en kötü kısmı. А это - худшая часть моего дня.
Ama işin kötü kısmı bu değil. Но это, не самое плохое.
Ama diğer kısmı üzgün ve yalnız. Но другая часть грустит в одиночестве.
ve bu en kötü kısmı değil. И это даже не самое плохое.
Yolculuğun en zor kısmı önlerinde duruyor. Самая трудная часть пути ещё впереди.
Ama Morten'in özeleştirisinin büyük bir kısmı başkaları için var olma konusundaydı. Но весомая часть представлений Мортена о себе базируется на мнении окружающих.
Ayrıca karşı lağım kazma bilgileri de yoktu ve duvarın kapıya yakın bir kısmı 24 Aralık'ta çöktü. Часть стены возле Часовых ворот рухнула 24 декабря.
Gövdenin büyük kısmı alüminyumdan imal edilmiş böylece ağırlık azalmış ve yakıt ekonomisi sağlanmış. Большая часть кузова сделана из алюминия, чтобы снизить вес и расход топлива.
Bulutsunun çok parlak olan kısmı NGC 896 olarak belirtilir, çünkü ilk keşfedilen parçasıdır. Отдельная яркая часть туманности (правый верхний угол) классифицируется отдельно как NGC 896, так как данная часть туманности была обнаружена ранее остальной.
Frasier, bu akşamki resepsiyon konferansın en önemli kısmı. Фрейзер, вечерний прием - самая важная часть конференции.
1967'deki Altı Gün Savaşı'ndan bu yana boru hattının Golan tepelerindeki kısmı İsrail işgali altında kaldı. Buna rağmen İsrail petrol boru hattının işlemeye devam etmesine izin verdi. С 1967 года в результате Шестидневной войны, часть трубопровода, которая пролегала через Голанские высоты перешла под израильский контроль, но израильтяне не перекрыли трубопровод.
Hollandalı yazar Simon Vestdijk hayatının büyük bir kısmı (1939 ve 1971 yılları arasında, birkaç kısa aralıklar hariç) için Doorn yaşadı. Голландский новеллист Симон Вестдейк прожил в Дорне значительную часть своей жизни (с 1939 по 1971 год), за исключением небольших периодов).
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.