Beispiele für die Verwendung von "kablosuz bağlantı" im Türkischen

<>
İyi ki uçakta kablosuz bağlantı var. Хорошо, что тут есть Wi-Fi.
Yüksek çözünürlük, kablosuz bağlantı... Высокое разрешение, беспроводной передатчик...
Collins'in kablosuz bağlantı sinyali şifre korumalı değildi. Беспроводное соединение Коллинза не было защищено паролем.
O zaman bunu alayım, kablosuz bağlantı ne? А в чем прикол, что такое вай-фай?
Hollis Doyle'la patlama arasında bağlantı kurabilir. может связать Холлиса Дойла со взрывом.
Başka bir kablosuz cihaza gereksinimim olması için bir neden göremiyorum. Не понимаю, зачем мне нужен еще один беспроводной микрофон.
Narkotik ile bağlantı kurmuş. Он связался с ОБН.
Kablosuz kameraların sınırlı bir yayılma alanı vardır. Sinyali kayıt biriminden gönderirler. Беспроводные камеры имеют ограниченную дальность их сигнал поступает на записывающее оборудование...
Pekala, Rex ve diğer kurbanlar arasında mutlaka bir bağlantı olmalı. Ладно, должна быть какая-то связь между Рексом и другими жертвами.
Kablosuz ağ ve cep telefonunun olmadığı güvenli bölgeler oluşturulmuştur. Установлены безопасные районы, где не работают средства связи.
Kurbanlar arasında bir bağlantı yok. В виктимологии нет очевидной связи.
Bu otelde kablosuz internet yok. В этом отеле нет Wi-Fi.
Danny ve Bobby'le bir bağlantı var mı? Есть какая-то связь с Дэнни или Бобби?
Kablosuz alıcıyı buldunuz mu? Вы нашли беспроводной ресивер?
Sadece açığa kavuşsun diye soruyorum, kız ile Rusk arasında bir bağlantı olduğunu mu düşünüyorsunuz? Задам банальный вопрос: не рассматриваете ли вы возможность какой-то связи между Раском и девочкой?
Kablosuz ağ sinyali olmayan bir yere. Туда, где нет сигнала Wi-Fi.
Yani, Evan ikimiz arasında bağlantı olduğunu öğrenirse... Раз Эван теперь знает, что мы связаны...
Artık bütün telefonlar en yakındaki direğe kablosuz olarak bağlanıyor biz seyahat ettikçe bir diğerine geçiyor, değil mi? Все сотовые связываются с ближайшей вышкой связи, а потом автоматически переходят на другую антенну с нашим движением.
İki suç arasında bir bağlantı bulmaya çalışıyoruz. Мы пытаемся найти связь между двумя преступлениями.
Daha pratik, kablosuz bağlantısı var. Немного более практичная, есть вай-фай.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.