Sentence examples of "kadınlara" in Turkish
1999 yıllında Cabir kadınlara oy hakkı verme amacıyla bir yasa değişikliği önerdi ama bu yasa Milli Millet Meclisinden geçmedi.
В 1999 году по его предложению была инициирована поправка в избирательный закон, позволяющая женщинам голосовать и занимать правительственные посты.
Rasgele birini bulmak istemeyen güzel kadınlara dışarıda eşlik etmek için kurulmuş bir yer.
Для красивых женщин, которым нужно пойти на свидание, но не влюбляться.
Bazen erkekler kadınlara yardım edeyim derken kendileri yanlış yapabiliyorlar.
Иногда мужчина может ошибаться Когда думает что помогает женщине.
Hükümet olarak biz, her yeni hikayeyi kaldırtmaya çalışırken, bu kahrolası kadınlara olan ilgileri giderek artıyor.
Они все больше интересуются этими чертовыми женщинами, в то время как правительство пытается скрывать эту новости.
Hayir, Ben hala kafayı senden Sonraki kadınlara takıyorum.
Нет, я всё ещё одержим женщиной после тебя.
Hayır, çünkü kadınlara aşık olan adamları kitaba nasıl yazacağımı bilirim.
Нет, я умею изображать мужчин, в которых влюбляются женщины.
Kendisini infazcı biri olarak görüyor ve bu kadınlara günahları için işkence ediyor.
Он видит в себе палача и наказывает этих женщин за их грехи.
Erkekler ne zamandan beri kadınlara gerçek hediyeler veriyor?
С каких пор мужчины дарят женщинам настоящий подарки?
Brian da kadınlara saldırmakta ve onların tişörtlerini ya da önüne ne gelirse çalmakta özgür kalır.
Между тем, Брайан волен бить женщин и воровать их рубашки или любой другой трофей...
Bu olaydaki ironik nokta, sadece, kadınlara yalan söylemeyecek kadar saygı duyduğum için 'tutuklanmış olmam.
Нелепо, что я был арестован за слишком большое уважение к женщине любой женщине, чтобы лгать.
Evet, ben genellikle paramı alkole ve kadınlara harcarım.
Обычно я всё сразу спускаю на выпивку и женщин.
İşte bu, benim kadınlara karşı olan güven eksikliğimi açıklıyor.
Что ж, это объясняет моё глубокое недоверие к женщинам.
Konuşmanızda söylediğiniz kendini beğenmişlik ve kayıtsızlığı mağlup etmenin tek yolunun kadınlara oy hakkı vermekten geçtiğine katılmıyor musunuz?
Разве не способ победить самодовольство и самоуверенность, о которых вы говорили, - позволить женщинам голосовать?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert