Beispiele für die Verwendung von "kapı kolunu" im Türkischen

<>
Bu da parmak izlerini saklamak için kapı kolunu sileceği anlamına geliyor. Он бы вытер дверную ручку, чтобы не осталось его отпечатков.
Kapı kolunu yatağıma halatla bağladım ve yatak odasının tüm camlarını kilitledim. Я привязала дверную ручку к своей кровати и закрыла все окна.
Kapısı kilitler ve kapı kolunu yanında götürür. Она заперла дверь и унесла дверную ручку.
O halde Frank kapı kolunu silmiş olamaz. Значит, Фрэнк не мог вытереть ее.
Bakan, ayrıca sağlık personelinin uygulamalar hakkında konuşabileceğini ve hastane çalışanlarına ve yetkililerine geri bildirim toplamak için bir mekanizma anlamına gelen "açık kapı politikası" na sahip olduğunu vurguladı. Министр также подчеркнул, что ведет "политику открытых дверей", что означает, что сотрудники медицинских учреждений могут свободно говорить о своей работе и существует механизм для получения обратной связи от работников и руководства больниц.
Sol kolunu dik tutmaya çalış. Постарайся держать левую руку прямой.
İki kapı, iki loca. Две двери, два вигвама.
Sen kendi kolunu mu zımbaladın? Ты сшила скрепками свою руку?
Ağır bir kapı! Kendisi kapandı. Дверь тяжелая, она сама захлопнулась.
Kardeşi bir kolunu kaybetmiş. А брату руку оттяпали.
Kapı kulpunu hâlâ istiyor musun? Тебе ещё нужна дверная ручка?
Kolunu biraz önceki gibi arkaya at. Положи руку, где она была.
Pardon, seni korkuttum, ama çalacak bir kapı yok. Извини, если удивил тебя, но здесь некуда стучаться.
Kolunu kendin kesmedin mi? Разве он отрубил руку?
Açık kalmış bir kapı vardır. Yürümeye devame din. Здесь должна быть другая дверь, продолжайте идти.
Sonra aniden sakinleşip kurbanın kolunu yarıyor öyle mi? Потом он моментально успокаивается и разрезает жертве руку?
Yanlış adres, karşı kapı. Ошиблись адресом! Следующая дверь...
Yine işten atılmıştı, o da tutup annemin kolunu kırdı. Он снова потерял работу, и он сломал ей руку.
Gerçekten ağır bir kapı vardı. Это была очень тяжелая дверь.
Kolunu kırdığın için mi? Потому что сломал руку?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.