Beispiele für die Verwendung von "karışık bir" im Türkischen

<>
Uzun ve karışık bir kriket maçı için mükemmel bir gün. Это восхитительный день для длинной и непонятной игры в крикет.
Karışık bir matematik problemini çözmek için Han'a ihtiyacı var? Ему понадобился Хан для решения сложной задачки по математике?
Karamsarlık taşımayan bitkinlikle karışık bir dinginlik beliriyor dudaklarının kenarında. Выражение беззлобной безмятежной усталости играет в уголках твоих губ.
Korkunç karışık bir intihar girişimi olduğunu düşünüyosunuz? Думаешь, это какая-то изощренная попытка самоубийства?
Dünyanın çok karışık bir yer olduğunu düşünürdüm. Я думала, что мир такой сложный.
Karışık bir durum Mark. Это сложно, Марк.
Dinle, bu karışık bir durum. Слушай, это, это сложно.
Benjamin çok karışık bir şekilde büyüdü. Беньямин вырос в обстановке полной неясности.
Bu uzun, eski ve karışık bir hikaye birkaç farklı parçadan oluşuyor. Это немного долгая и запутанная история, которая состоит из нескольких частей.
Mektubun aklı son derece karışık bir adam tarafından yazılmış olduğunu unutmayın lütfen. Я только хочу напомнить, что оно было написано очень взволнованным человеком.
Serena onunla ilgili gerçekten karışık bir hikâye anlattı. Сирена рассказала нам одну скверную историю о ней.
Tamam, arabanda güzel, karışık bir kaset yok mu? У тебя в автомобиле даже нет ни одного хорошего сборника?
Bundan daha karışık bir mevzu. Ох, все намного сложнее.
Evlenecektik ama o vazgeçti. Karışık bir durum. Мы собирались пожениться, но она передумала.
Tek hatırladığım o taşa dokunduktan sonra bir her şeyin bulanıklaştığı. Sonra kafam karışık bir şekilde uyandım. Помню только как коснулась камня, потом кислотные глюки, а потом проснулась вся не своя.
Bu, bir bankamatiğe gitmekten biraz daha karışık bir durum. Это немного сложнее, чем просто снять деньги в банкомате.
Ellie ve benim hep karışık bir ilişkimiz olmuştur. У нас с Элли всегда были сложные отношения.
Oldukça karışık bir meyve kokusu. Ммм, действительно фруктовый букет.
İki ebeveyni öldürmüş, karışık bir ritüel gerçekleştirmiş ve çocuğu başarıyla kaçırmış. Ему удалось выполнить сложный ритуал, убить обоих родителей и похитить мальчика.
Ve bana böyle karışık bir sınıfta bunu sorma hakkınız yok. И как вы можете спрашивать у меня такое при мужчинах?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.