Beispiele für die Verwendung von "mümkün olduğu kadar" im Türkischen

<>
Mümkün olduğu kadar irtibat halinde olacağız.. Будем на связи как можно дольше.
Eli'nin Kino kızağına koyun ve mümkün olduğu kadar çabuk gönderin. Положите все на сани Илая и вышлите как можно быстрее.
O buz bir el hücum kadar mümkün olduğu kadar. Она засовывала руку в лед насколько это было возможно.
Bilgi paylaşımı hedeflenmişti. Mümkün olduğu kadar çok kişiye mümkün olduğu kadar çok şey öğretmek. Идея была в том, чтобы дать максимум знаний как можно большему числу детей.
Tüm kalbinle, mümkün olduğu kadar kocaman bir gülücük atmayı unutma ve gerçekten mutlu görünmeye çalış. Не забывай улыбаться как можно более шире, от всего сердца и постарайся выглядеть действительно счастливой.
Mümkün olduğu kadar çok kadar dinleniyor. Она старается как можно больше отдыхать.
Devletiniz mümkün olduğu kadar kısa sürede hizmetleri eski haline getirecek ve düzeni sağlayacaktır. При первой же возможности правительство восстановит работу всех служб, и положение нормализуется.
Her şekilde nasıl konsantrasyonunu mümkün olduğu kadar sürdüreceğini öğrettim. Я научил его, как сконцентрироваться в любой ситуации.
Mümkün olduğu kadar çabuk dönmeye çalışacağım, saat en fazla. Я вернусь как можно скорей. Максимум через тридцать шесть часов.
Buraya çıkın ve mümkün olduğu kadar dürüst olun. Цыган, цыган. Идите сюда. Будьте максимально искренни.
Siren çaldığında mümkün olduğu kadar çok ateşi söndürmeliyiz şehirde. Bükücülük kaynaklarını en aza indirmeliyiz. По тревоге надо погасить максимальное количество источников огня, чтоб ограничить их магические способности.
Kadınlar hakkında mümkün olduğu kadar az şey bilmeyi kendime vazife edindim. Я поставил себе цель знать как можно меньше об этой женщине.
Mümkün olduğu kadar çabuk başlamak zorundasın. Ты должен начать как можно скорее.
Bu düşünce bana daha önce olduğu kadar acı vermiyor artık. Эта мысль больше не ранит меня так, как раньше.
Mümkün olduğu yere kadar gitme amacıyla yola çıktım. И отправился с целью зайти как можно дальше.
Tüm Tosa İmparator Yanlıları için olduğu kadar benim için de iyi. Хорошо и для меня, и для всех лоялистов клана Тоса.
Her şeyin mümkün olduğu umudu ve hayaliyle dolu. Полные надежды и мечты, что все возможно.
Burası senin olduğu kadar Kyle'ın da dairesi. Эта квартира насколько Кайла настолько и твоя.
Elimden geldiğince betona yakın keseceğim. Bacağının mümkün olduğu kadarını kurtaracağım. Постараюсь ампутировать поближе к бетону, максимально сохранив вашу конечность.
Gece görüşüm, eskiden olduğu kadar iyi değil. Мое ночное зрение не такое хорошее как раньше.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.