Beispiele für die Verwendung von "olarak biliniyor" im Türkischen

<>
Bu sokak çocukları Pothoshishu olarak biliniyor ve yaşamlarını sokaklarda kazanıyorlar. Улица - это место, где они зарабатывают на жизнь.
Bir halk adamı olarak biliniyor. Birçok reformdan sorumlu. Он заботится о народе, спонсировал много реформ.
Sakin, güvenilir ve fazlasıyla kendi halinde biri olarak biliniyor. Он известен как человек серьёзный, честный и очень сдержанный.
Papua Yeni Gine adalarında Blais, denizin büyücüsü olarak biliniyor. На островах Папуа Новой Гвинеи Блейз известен как колдун моря.
Rock'n'roll kahramanımız Del Finney olarak biliniyor. Нашего бога рок-н-ролла зовут Дел Финни.
John Wells, Metal olarak biliniyor. Джон Уэллс, он же Металл.
1816 yılında Avrupa'nın bazı bölgelerinde ve Kuzey Amerika'da kısa ama acı kıtlığa neden olan "Yazı Olmayan Yıl" olarak biliniyor. В некоторых частях Европы и в Северной Америке 1816 год был известен как "Год без лета", вызвавший короткий, но сильный голод.
Söylenenlere göre, Irak'taki müdahalelerini durdurması için ABD'ye bir mesaj olarak, bugün IŞİD tarafından infaz edilen James Foley. По сообщениям, Джеймс Фоули был вчера обезглавлен ИГИЛом в качестве послания США с требованием прекратить интервенцию в Ираке.
Bu tür hakkında o kadar az şey biliniyor ki hayvanları bulmak bile başlıbaşına zorluk. О них известно столь мало, что даже найти речного дельфина будет сложной задачей.
Diğer taraftan, bugün Başbakan Ma Ying - Jeou tarafından yönetilen hükümet ('da görevden ayrılacak) "nükleersiz bir yuva" görüşünü ekonomik büyümeye bir engel olarak görmeye devam ediyor. Тем не менее действующее правительство во главе с президентом Ма Инцзю (который должен оставить свой пост в году) по - прежнему считает, что идея "Родина без ядерной энергии" является препятствием для нормального экономического развития страны.
Güneş ve rüzgar enerjisi toplum tarafından iyi biliniyor. Солнечная энергия и энергия ветра широко известны людям.
BM İnsan Hakları Konseyi'nin önerisi üzerine, "albinizmli bireyleri özel gereksinimli özel ilgi bekleyen özel bir grup olarak düşünmeyi sağlayan sivil toplum örgütlerine yönelik olarak", Genel Kurul Haziran'ı Uluslarası Albinizm Farkındalık Günü ilan etti. По рекомендации Совета по правам человека ООН Генеральная Ассамблея объявила июня Международным днем распространения информации об альбинизме, "в ответ на призывы организаций гражданского общества, выступающих за то, чтобы лица с альбинизмом рассматривались в качестве отдельной группы с особыми потребностями, требующей особого внимания".
Dahl hakkında bundan sonra pek az şey biliniyor. Мало что известно о жизни Даля после этого.
Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar. Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть.
Bir şeker çiğnemenin konsantrasyonu arttırdığı çok iyi biliniyor. Хорошо известно, что сосание конфет улучшает концентрацию.
Evlenme teklifi olarak kulağa daha iyi geliyorsa evlenme teklifi diyelim. Если лучше звучит в качестве предложения, тогда это предложение.
Ama savaşın asıl kumandasının onların ellerinde olduğu gayet iyi biliniyor. Но в действительности всем известно, что боем руководили они.
Eğer "Venüs Projesi" temel alternatif olarak seçilirse, bu, değişimin başlıca öğesi olacaktır. И это будет важным поворотным моментом, если Проект Венера будет предложен в качестве основной альтернативы.
Bütün bunlar uzun süredir biliniyor. Всё это нам давно известно.
Sulh hakimi olarak kürsüde yerini almak? Занял место Полдарка в качестве судьи?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.