Beispiele für die Verwendung von "parçası olmak" im Türkischen

<>
Parçası olmak mı? Sen bunun anlamını biliyor musun ki? делиться с другом, ты знаешь, что значит делиться?
İnsanlara ilham veren bir şeyin parçası olmak istiyorum. А хочу делать что-нибудь, чтоб вдохновлять людей.
Büyük bir iyiliğin parçası olmak üzeresin. Скоро ты станешь частью великого блага.
Anlamadım, dostum Bu şeyin bir parçası olmak istemediğini söylemiştin. Не понимаю, ты же не хочешь в этом участвовать.
Bunun bir parçası olmak istiyorsanız, tercih sizin. Если хотите быть в доле, решать вам.
Her ne kadar kural ihlali olduğu aşikâr bir olayın parçası olmak istemesem de... Я конечно не горю желанием быть частью этого явного нарушения правил, но...
Bizim için ailenin bir parçası olmak ve bu bağı kutlamak önemlidir. Для нас важно быть частью семьи, и отпраздновать эту связь.
Joe'nun yazdığı kitabın bir parçası olmak için mi? Чтобы быть частью какой-то книги которую он написал?
Onların dünyasının bir parçası olmak isterdim. Я хотел быть частью их мира.
Bu şehrin büyüyen entelektüel elitinin parçası olmak, herhalde çok heyecan verici olmuştur. Быть частью этого города растущей интеллектуальной элиты было, должно быть, захватывающе.
Sadece toplumun bir parçası olmak istiyoruz. Мы лишь хотим быть частью общества.
Planımın bir parçası olmak ister misiniz? Вы хотите быть частью моего движения?
Bu ailenin bir parçası olmak istiyorum. Я хочу быть частью этой семьи.
Bu heyecan verici projenin bir parçası olmak istiyorsan gelebilirsin. Если хотите стать частью, увлекательного проекта - приходите.
Demek istediğim, tarihin bir parçası olmak gibi, değil mi? То есть, это как бы стать частью истории, верно?
Çünkü herkes takımın bir parçası olmak istiyor. Просто все хотят почувствовать себя частью команды.
Herkes bir mucizenin parçası olmak ister. Кому не хочется стать частью чуда?
O ailenin bir parçası olmak eminim çok güzeldi. Уверен, было приятно быть частью этой семьи.
Ailenin bir parçası olmak kazanman gereken bir şeydir. Быть частью семьи - это надо ещё заслужить.
Eğer bunun bir parçası olmak istemezsen, seni anlarız. Мы поймем, если тебе тяжело будет это вынести.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.