Beispiele für die Verwendung von "para veriyorum" im Türkischen

<>
Ona yeni bir ev alıyorum ve ona para veriyorum. Я куплю ей новый дом. Я дам ей деньги.
Cibuti'de yabancı askeri mevcudiyeti, Omar Guelleh'in hükümetinin önemli bir gelir kaynağı olmakla birlikte (yaklaşık yıllık milyon dolar), bu para ülkenin insanlarına nadiren ulaşmakta. Хотя иностранное военное присутствие приносит правительству Омара Гелле существенный доход (около миллионов долларов ежегодно), деньги редко доходят до простых людей.
Artık herhangi bir sağlık çalışanının, üst düzey yöneticinin, yönetimin ve yönetim kurulunun; sağlık konularında herhangi bir medya aracına bilgi erişimi sağlamaması talimatını veriyorum. Настоящим я предписываю и отдаю распоряжение о том, что ни один сотрудник или руководитель учреждений здравоохранения не должен предоставлять средствам массовой информации любого рода какую - либо информацию по вопросам здравоохранения.
Bunu para için yapmadığınızı mı söylüyorsunuz? Вы делаете это не ради денег?
Aldığım kurabiyeleri geri vereceğime söz veriyorum. Р.S. Обещаю привезти вам песочное печенье.
Onlara kuruş para verme. Не давай им денег!
Çılgın bir avcı değilimdir, söz veriyorum, bu sadece... Я не сумасшедший навязчивый ухажер, честное слово, просто...
Fakat bu oldukça fazla zaman ve para gerektirir. Ayrıca lambanın da gerçekten değişmeyi istemesi gerekir. Но это отнимет много времени, много денег, и лампочка должна сильно этого хотеть.
Biraz uğraşmam gerekebilir ama söz veriyorum Debra bunu atlatacak. Над эти нужно будет поработать, но я обещаю.
Kredi kartları, nakit para ve cep telefonu var. У нас есть ее кредитка, деньгах, сотовый.
Olaysız şekilde teslim olursanız, kimsenin zarar görmeyeceğine söz veriyorum. Сдавайтесь без боя и, обещаю, никто не пострадает.
Yumuşak cilt, saçlar ve para. Нежная кожа, волосы и деньги.
Sana kolay bölgeyi veriyorum, tamam? Так, даю тебе легкую зону.
Annem için ondan para isteyeceğim. Надо попросить денег для мамы.
Görüyorsun, söz veriyorum ki iyiye gideceğim. Видишь, мне становится лучше. Я обещаю.
Para kendi kendiyle konuşuyor. Деньги говорят за себя.
Erkek arkadaşını beğendiğim için sana özel izin veriyorum. Я разрешаю, потому что он мне нравится.
Daryll, senden hoşlanıyorum. Seni ve para kazanmayı aynı anda sevebilecek kadar da yetenekliyim. Дэрил, ты мне нравишься, и я как и ты могу зарабатывать деньги.
Bunun üzerinde çalışacağım, söz veriyorum. Я поработаю над этим, клянусь.
Bir dönem üzerime dünya kadar para yatıran bir sürü insan vardı. Был период, когда куча народа ставила кучу денег на меня.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.