Beispiele für die Verwendung von "planı" im Türkischen

<>
Bir nükleer savaş durumunda Amerika'nın operasyon planı. План действий американцев на случай ядерной войны.
Tanrı'nın senin için büyük bir planı yok. У Бога нет для тебя особого плана.
Bağışıklığın seni mükemmel bir B planı yapıyor. Твой иммунитет делает тебя совершенным планом б.
Sizin ekonomik planınızla Vali Reston'ın ekonomik planı arasında ne fark var? Объясните нам разницу в вашем экономическом плане и плане губернатора Рестона.
Ama şimdi, Farg ve alçak planı sayesinde Josh aradan çıkmıştı. Но теперь, благодаря подлому плану Ферга, Джош был устранен.
Bir vebayı mezarından çıkarıyorsun, dünyaya yayma planı yapıyorsun ama yapmadan önce, bir tedavi sentezi yapıyorsun... Ты откопал чуму, придумал, как разнести её по миру, но перед этим синтезировал вакцину...
Row sen bana bir kaçış planı getirdin. Рови, ты принесла мне план побега.
Doğru, tamamen özgürlük kısmı kulağa tamamen yokluk planı gibi geliyor. Верно, но абсолютная свобода звучит, как абсолютное отсутствие плана.
Bu sırada McKay ve ben burada kalıp B Planı üzerinde çalışmaya devam edeceğiz. Тем временем, мы с МакКеем останемся здесь и продолжим работу над планом Б.
Butch, aptal şantaj planı hakkında bana hiçbir şey söylemedi. Буч никогда не говорил об этом дурацком плане с шантажом.
Hera planı takip ediyor ve eğer onu tekrar geri almak istiyorsak biz de aynısını yapmalıyız. Гера следует плану, которому и нам надо следовать, если хотим получить её обратно.
Tamam, planı bana söylemenin zamanı.. Ладно, пора мне рассказать план.
Valilik sınırları içerisindeki dört Yahudi yerleşimi 2005'te İsrail'in tek taraflı geri çekilme planı çerçevesinde boşaltılmıştır. Valisi Kadura Musa'dır. Четыре израильских поселения были эвакуированы Израилем в 2005 как часть одностороннего плана размежевания.
2004 yılında Annan Planı doğrultusunda Kıbrıs ′ ta yapılan referandum sonrasında Azerbaycan ve KKTC ilişkilerinde gelişme ve atılım yaşanmıştır. İlerleyen yıllarda 3. В 2004 году после референдума на Кипре в соответствии с планом Аннана в отношениях между Азербайджаном и ТРСК произошли улучшения.
Ama diğer taraftan, planı buyduysa, en başta bu suçu neden itiraf etti ki? Но тогда, если это был его план, почему он сначала признался в убийстве?
Genel Kurmay Başkanının planı işliyor, bizimki değil. Сработал план главы администрации, а не наш.
Senden bir çözüm istedim, kaçış planı değil. Мне нужно решение, а не план отхода.
Bu adamın her zaman bir planı, bir de yedek planı vardır. У этого парня всегда есть план, да еще и парочка запасных.
Ve peki ya bize bir ödeme planı teklif ederlerse? А что, если они предложат нам план выплат?
Bu Montgomery'nin planı, İngiliz komutası altında olacağız. Это план Монтгомери, мы под командованием англичан.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.