Sentence examples of "romantik" in Turkish

<>
Parçalarına ayrılmak demişken seni bu akşam romantik bir yemeğe çıkarabilir miyim, Leela? Кстати, насчёт потрохов. Позволь, я приготовлю тебе романтический ужин, Лила.
Yasaklanmış romantik bir buluşma varsa özel bir şey vardır Moz. Тайные романтические встречи как бы очень личное дело, Моз.
Kacey ve Dom'ın şaşırtacak kadar romantik bir geçmişleri vardı. У Кейси и Дома была на удивление романтичная история.
Bakın, bunlar pazar gazeteleri için romantik hikâyeler. Поймите, это романтическая чушь для воскресной газеты.
Neden hepsini de bu gece romantik bir yemek için saklamıyoruz? Почему бы не сохранить это для романтического обеда сегодня вечером?
Hazim'in Kafesi, "Dünyadaki En Romantik Mekan" Кафе Хазима "Самое романтическое место на земле"
Um, en sevdiğim lokantamdayız. Romantik bir yemek gibi görünen şeylerin olması Ve eğer izliyorsa... Мы в моём любимом ресторане, ужинаем в романтической обстановке, и если он смотрит...
Bu benim hayatımın en duygusal ve romantik anı. Это самый романтичный момент во всей моей жизни.
Jay'e bak sen, tam romantik olmuş. Посмотрите на Джея, стал совсем романтиком.
Gaziler günü, romantik değil mi, Steven? Итак, Стивен. Разве День Ветеранов не романтичен?
Ne yapıyorsun? Romantik rol vererek onu sempatik kılmaya çalışıyorum. Я пытаюсь добавить ему симпатию зрителей, сделав романтическим героем.
Bu sadece romantik ilişkiler için değildir. Это не только для романтических отношений.
Yazın biraz daha romantik olurdu ya da donma noktasında olmadığımız herhangi bir zaman. Немного романтичнее летом, или в любое другое время, когда выше ноля.
Aman tanrım, bu çok romantik! Боже мой, это так романтично.
Ölebilirdin, ve bunun hiçbir romantik veya özel bir tarafı yok. Ты могла умереть. И ничего особенного или романтичного в этом нет.
yılın sonunda nihayet ağzından romantik bir şey çıkıyor ve gidip bunu Kraliçe'nin temsilcisine söylüyor. Впервые за лет он сказал что-то романтичное, да и то - представителю королевы.
Bütün gün acele ediyordun. Hem de şu an dünyanın en romantik yerinde kovboy çiftliğindeyiz. Ты весь день спешил, и сейчас мы в самом романтичном месте на Земле:
Aidan mümkün olduğunca en romantik ve en üzücü müzikleri istedi. Эйдан хотел настолько романтичную и грустную музыку, насколько возможно.
Bana şu romantik anla ilgili şeyi tekrar sor. Спроси меня еще раз про тот романтический момент.
Evlenerek, bir kişilik limitle romantik bir ilişki yaşayabilirim-- ve bu şart sıra dışı bir monotonluk sağlar. После свадьбы супруги ограничивают романтические контакты друг друга со свободными индивидуальностями - такие условия предполагают чрезвычайную монотонность.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.