Beispiele für die Verwendung von "söylüyor" im Türkischen mit Übersetzung "говорит"

<>
Mesajı değişti, farklı bir şey söylüyor. Послание изменилось, он что-то другое говорит.
Samantha, yaşadığı yerin her zaman karanlık olduğunu söylüyor. Саманта говорит, что в ее мире всегда темно.
Saniyeler önce Ted, Rega'a aynı şeyi söylüyor. Секундой ранее Тед говорит Реган то же самое.
Doktor, babamın durumunda biraz gelişme olduğunu söylüyor. Врач говорит, что у папы небольшое улучшение.
İç güdülerim hükümetin, masum bir adamı öldürdüğünü söylüyor. Моя интуиция говорит мне, что правительство убило невиновного.
Big Brother da aynen böyle söylüyor. Именно так Большой Брат и говорит.
Doktor, Kaptan, bir saatten az vaktimizin kaldığını söylüyor... Доктор, капитан говорит У нас есть чуть меньше часа...
Adelina, Jack'in ava gittiğini söylüyor. Аделина говорит, Джек ушёл охотиться.
Bertie buranın en güzel manzaraya sahip olduğunu söylüyor ki haklı da. Берти говорит, отсюда самый лучший вид. Он прав, разумеется.
Şimdi de Jenny artık asla yeşil bir şey yemeyeceğini söylüyor. Дженни говорит, что больше не будет есть ничего зеленого.
İçimden bir ses bunu daha önce de yaptığını söylüyor. Что-то говорит мне, что ты делала это раньше.
Louise bir kama olduğunu söylüyor, ama yalan söylüyor da olabilir. Луиза говорит, что это кинжал, но она наверняка лжет.
Beynim bana bunun doğru şey olduğunu söylüyor. Разум говорит мне, что это правильно.
O, unutmak için içtiğini söylüyor. Он говорит, что пьёт для того, чтобы забыть.
Babam dans etmemin beni öldüreceğini söylüyor. Отец говорит, танцы убьют меня.
Dex, jetin yakıtının koyulduğunu gitmeye hazır olduğunu söylüyor. Декс говорит, что уже заправился и готов ехать.
Kurbanın adının Jeremy Reese olduğunu söylüyor. Говорит, жертву звали Джереми Риз.
Anne, iyon fırtınasının kötüleştiğini söylüyor. Мама говорит, ионный шторм усиливается.
Ortadan kaybolmuş. Ev sahibi, annesinin öldürüldüğü sıralarda gittiğini söylüyor. Владелец дома говорит, она съехала незадолго до убийства матери.
Olay yerinde sekiz ölü var. Ulusal Ulaşım Güvenliği, uçağın donanım güçlendirmelerinin engellendiğini söylüyor. НКБТ (Национальный Комитет Безопасности на Транспорте) говорит, самолёт переделали под заключённых.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.