Beispiele für die Verwendung von "söylüyor" im Türkischen

<>
Mesajı değişti, farklı bir şey söylüyor. Послание изменилось, он что-то другое говорит.
Moses bir film yıldızı gibi sesim olduğunu söylüyor. Мозес сказал, что я звучал как кинозвезда.
Herkes böyle söylüyor ama beni terk edip gitmeye devam ediyor! Все так говорят, однако люди продолжают уходить от меня.
Kalmak zorundayız. Bağışla beni Paul. Elys, Roger'ın gittiğini söylüyor. Извини, Пол, Элис сказала, что Роджер ушёл.
Erkek arkadaşı Lacey'nin yaptığını söylüyor kurban bile hemen ölmeden önce Lacey'nin yaptığını söylemiş. И он так утверждает, и даже жертва перед самой смертью так сказала.
Adeta onun sesini kafamın içinde duyuyorum ve bana neye inanmam gerektiğini söylüyor. Словно ее голос в моей голове говорил мне, во что верить.
Anne babası tüm yatılı okulların aynı olduğunu söylüyor. Его родители говорили, что все школы одинаковые.
Bunu da her kadına söylüyor musun? Ты и это говоришь каждой женщине?
Rex, Hitler yüzünden bir savaş çıkacağını söylüyor. Рекс думает, что будет война с Гитлером.
Sıra dışı bir şeye rastlanmadığını söylüyor ama bir de kendimiz baksak daha iyi olacak. Он говорит, что не обнаружил ничего необычного, но мы должны взглянуть сами.
EMT onun herhangi bir soruya cevap verebilmeye hazır olmadığını söylüyor taki yarın sabaha kadar. Медики сказали, что он не в состоянии отвечать на вопросы до завтрашнего утра.
Samantha, yaşadığı yerin her zaman karanlık olduğunu söylüyor. Саманта говорит, что в ее мире всегда темно.
Kurban, beyaz bir kadın tarafından vurulduğunu söylüyor. Пострадавший сказал, что его подстрелила белая женщина.
Evet, ama çok uzakta, kanıt kaçırmadığımızı söylüyor. Да, но пока что улики говорят об обратном.
İçgüdülerim gidip raporumu vermek için iyi bir zaman olduğunu söylüyor. Моя интуиция сказала, что мне пора идти составлять отчёт.
Pekala. Yani, sen bunu o istedi diyorsun ama kocan bunun tersini söylüyor. Вы утверждаете, что ваш муж хотел этого, он же утверждает обратное.
Saniyeler önce Ted, Rega'a aynı şeyi söylüyor. Секундой ранее Тед говорит Реган то же самое.
Kafirlere karşı olan bu savaşta kendini gerçek bir Çeçen evladı olarak sunduğu için gurur duyduğunu söylüyor. Он сказал, что как истинный сын Чечни, рад отдать свою жизнь борьбе с неверными.
Bazısı yıl kadar önce olduğunu söylüyor. Некоторые говорят, что лет назад.
Hanımefendi, bu kapının her zaman kilitli olduğunu söylüyor. Его жена сказала, что эта дверь была закрытой.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.