Beispiele für die Verwendung von "söyledin" im Türkischen

<>
Naomi'nin gelemeyeceğini, çünkü bunun bir aile yemeği olduğunu söyledin. Ты сказала, Наоми не может прийти на семейный обед.
Aslında ben öyle bir şey söylemedim, sen söyledin. Вообще-то, я этого не говорила, ты сказал.
Brandon Boyd'a başarısız olacak bir ilaç deneyiyle ilgili bir şey söyledin mi? Чем? Это вы сказали Брендону Бойду, что испытания лекарства провалились?
Anlıyorum ama az önce bir güvenlik kamerası görüntüsü buldukları söyledin. Да, но ты сказал, что они нашли видео...
Evet, ev yapımı İtalyan mantısı yapmayı öğrenmek istediğini söyledin. Ты сказала, что хотела бы научиться делать домашние равиоли.
Hey, AJ, hiç yalan söyledin mi? Эй, Эй-Джей, ты когда-нибудь говорил неправду?
Ve ben o durumdayken, sen bana hiçbir zaman vazgeçmememi söyledin. И когда я был, ты говорила мне никогда не сдаваться.
Uh, Sanırım gittiğin bir yerlerde okudum, ama söyledin mi hatırlamıyorum. Кажется, я где-то об этом читала, но ты не рассказывал.
Sen de ona ne kadar zeki olduğunu söyledin. И ты сказала ему, насколько он умен.
Vicky'nin sana bir zarf verdiğini söyledin. Ты сказал Вики дала тебе конверт.
Uzmanları bir araya toplayıp, onları öldürmek için olduğunu söyledin. Вы же сказали, чтобы собрать экспертов, убить их.
Anton'un bunu bu sabah çizdiğini söyledin değil mi? Ты сказал, что Антон нарисовал это утром?
Aynı şeyi düğünümüzde de alaycı bir şekilde söyledin ama bir bak bakalım sonuç nasıl. Ты сказала, то-же самое, с тем-же сарказмом на нашей свадьбе. И смотри-ка?
Ethan çok iyi bir doktor. Ve senin çırağın olduğunu kendin söyledin. Итан великолепный доктор и ты сам говорил, он твой протеже.
Başkalarına yardım etmenin bir prensesin işi olduğunu söyledin. Ты сказала что это работы принцессы помогать другим.
Biraz önce müdüre Gruber'ın sonraki hamlesinin ne olacağını bildiğini söyledin. Ты только что сказал, что знаешь последующие действия Грубера!
Bay West, bu akşam dedektiflerime, Gina'nın öldüğü sırada, Bir arkadaşınla dışarıda olduğunu söyledin. Мистер Уэст, вы сказали детективам, что в момент смерти Джины вы были с другом.
Tanrım. Saplantılı bir hastaya on yedinci yüzyıl, İspanyol asilzadesi olduğunu söyledin! Ты сказал пациенту в бредовом состоянии, что ты мужик из века?
Mr Monroe'ya Bayan Chadwick'in duygusal destek alamadığını mı söyledin? Ты сказала Монро что миссис Чедвик не поддерживают эмоционально?
Neden ilk başta mesajın gerçek olduğunu beş dakika sonrada vazgeçip şaka olduğunu söyledin? Почему ты сказала, что сообщение настоящее, а теперь называешь его шуткой?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.