Beispiele für die Verwendung von "söylemeye" im Türkischen mit Übersetzung "сказать"

<>
John'un söylemeye çalıştığı yaşlı herif de kim? А что тот старик нам пытался сказать?
Bir şeyler söylemeye çalıştı ama sonra sinirlendi. Она пыталась что-то сказать, потом занервничала.
Ama bana bir şey söylemeye çalışıyordu. Но он пытался мне что-то сказать.
Onun ne söylemeye çalıştığını anlamak bir süremi aldı. Мне понадобилось время, чтобы понять, что она пыталась сказать.
Sadece akşam yemeğinin hazır olduğunu söylemeye gelmiştim. Я зашёл сказать, что ужин готов.
Aslında, "seni anlıyorum" meselesini söylemeye çalışıyordum. Вообще-то я старался сказать, как я тебя понимаю.
Abu Nazir bana söylemeye karar verdiğinde. Когда Абу Назир решит сказать мне.
Ya bana bir şey söylemeye çalışıyorsa? Вдруг она хочет мне что-то сказать?
bunu sana en nazik şekilde söylemeye çalışacağım. Я постараюсь сказать это как можно любезнее.
Uzun zamandır bunu sana söylemeye çalışıyordum. Я давно хотела тебе это сказать.
Bana onu öldürmek konusunda yardım edeceğinizi söylemeye mi geldiniz? Вы хотите сказать, что поможете мне его убить?
Sanırım Vali Reston'un söylemeye çalıştığı şey benim bir bebeğim olduğudur. Губернатор Рестон пытается сказать, что у меня был ребенок.
Ölmeden önce kesinlikle bir şey söylemeye çalışıyormuş. Он определённо пытался что-то сказать перед смертью.
Tanrı aşkına, Dan, Laura bir şey söylemeye çalışıyor! Боже правый, Дан, Лора пытается тебе что-то сказать.
Gün boyu bana bunu mu söylemeye çalışıyordun? Ты это пыталась сказать мне весь день?
Şunu söylemeye geldim, Dinesh'in ciddi bir sorunun içinde kalmış olabilir. Я пришел сказать, что у Динеша могут быть серьезные проблемы.
AyrıIma, Morgan, Frank bir şey söylemeye çalışıyor. Подожди, Морган, Фрэнк что-то хочет мне сказать.
Cora'yı hatırlıyorum, ölmeden evvel bana söylemeye çalışıyordu. Помню, Кора перед смертью пыталась сказать мне.
Söylerim ama buraya asıl Nina Howard'ın yeni bir haber yapacağını söylemeye geldim. Хорошо, но я пришёл сказать, что Нина Ховард готовит статью.
Sanırım evren sana bir şey söylemeye çalışıyor, Gently. Думаю, вселенная пытается вам что-то сказать, Джентли.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.