Sentence examples of "sıradan" in Turkish

<>
Ben de tirle getirdim, ki günümüzde bu işlere sıradan biri bakıyor. А я принес вам молокоотсос, в эти времена это просто чувак.
Ama bu sıradan bir büyü torbası değil. Но это - не обычный колдовской мешок.
Dünyanın dört bir yanındaki sıradan insanlar doğaüstü güçlere sahip olduklarını keşfediyorlar. Обычные люди по всему земному шару обнаружили у себя необычные способности.
Benim kızım, Prenses, sıradan bir orospu gibi davranıyor. Моя дочь, принцесса, ведет себя как обычная шлюха.
Sıradan, zeki, makûl, iyi bir aileden gelen bir adam. Он был обычным парнем, умным, здоровым, из хорошей семьи.
Ben dört sıradan kişi görüyorum. Я вижу четверых обычных людей.
O halde "operasyon" de, sıradan insanlar gibi. Тогда и говори "операция", как нормальный человек.
İnsanlar oraya son derece sıradan bir şey yapmaya geliyor. Люди приходят туда, чтобы сделать что-то совершенно обычное.
İşin en çılgın tarafı da şu, evde sıradan insanlar gibi oturuyoruz... Теперь приходится сидеть дома, как простым людям, и смотреть телевизор...
Sıradan askerlerin ellerinde hiçbir şeyleri yok, o yüzden odun ve bambudan kargılar kullanıyorlar. Но только не для простых солдат - у них копья из дерева или бамбука.
Robin Hood sıradan bir haydut değil. Робин Гуд не какой-то обыкновенный разбойник.
Yaşadıkları sıradan hayatların, güzelliklerini daha da çarpıcı kıldığı kızların resimlerini yapmak istiyorlar. Üzgünüm. Они хотят рисовать девушек в обычной жизни, что ещё больше подчеркнёт их красоту.
Evet, aslında sıradan adamla ilgili bir kitap üzerinde çalışıyorum. Да, сейчас я работаю над книгой об обычном человеке.
Ve o ruh, sıradan bir boya kutusuna duvarlardan daha fazlasını yıkma gücü verdi. И каким-то образом этот дух придал обычному аэрозольному баллончику способность разрушать не только стены.
Ama sıradan gözlükler kapıları açamaz, değil mi? Но обычными очками дверей не откроешь, правда?
"Kâse dolusu" nu sevdim, ama sıradan insanlar için biraz fazla üst düzey değil mi? Мне нравится полная ложка, но думаю, это типа слишком умно для простого народа, понимаете?
Zaten, sıradan bir muhafız nasıl bir grup süper suçluyla iş çevirebiliyor ki? Да и потом, как простой охранник связался с группой самых опасных преступников?
Hızlı, sıradan bir seksi, sırf yapması daha kolay diye gerçek yakınlığın yerine tercih eder misin? Не заменяете ли вы быстрым, случайным сексом настоящую близость, просто потому, что так проще?
Sıradan pasaportun (kapaktaki PAS) yanı sıra, mavi hizmet pasaport (TJENESTEPAS) ve tek bir kırmızı diplomatik pasaport (DIPLOMATPAS) da 3 sürümü verilir. Помимо обычного паспорта (со словом PAS на обложке), существуют 3 версии синего служебного паспорта (TJENESTEPAS) и красный дипломатический паспорт (DIPLOMATPAS).
Pekâlâ çocuklar, bu sıradan bir sezon maçı değil. Так, парни, это не просто сезонная игра.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.