Beispiele für die Verwendung von "sırasında uyanık" im Türkischen

<>
İşlem sırasında uyanık olacaksın. Ты будешь в сознании.
Korkarım, yolculuk sırasında uyanık olmayacaksın. Боюсь, путешествия Вы не почувствуете.
Basın toplantısı sırasında olay yüzünden "iftiraya uğradığını" söyledi: Во время пресс - конференции он сказал, что из - за этого случая его "оклеветали":
Peki Operasyon: Uyanık tam olarak nedir? Что это за операция "Бдительный"?
Hindistanlılar Allahabad'da sıcak bir günde toz kasırgası sırasında Kutsal Sangam'a (üç nehrin kavuştuğu nokta) doğru yürürken. В жаркий день во время пыльной бури индийцы идут к святому Сангаму у Аллахабада.
Uyanık kimse var mı? Кто-нибудь ещё не спит?
Bu gösterilerde gözlemlediklerim beni hâlâ şaşırtmaya devam ediyor: Yöneticiler göstericilerle oturup konuyu tartışmak yerine, enerjilerini göstericilerin seslerini bastırmaya harcıyorlar. Nisan'te Taipei eylemi sırasında polis tahliyeye başladı. То, что я успел увидеть во время этих мероприятий, удивило меня до глубины души: правительство даже не пытается начать переговоры с протестующими, но немедленно использует все доступные способы для подавления выступлений.
Niye sadece uyanık biz varız? Почему мы единственные в сознании?
Bu yazı mevcut rejim ile müttefik güçleri ve onlara karşı direnenler arasında devam eden silahlı çatışma sırasında Suriye'deki yaşam gerçeklerini anlatan blogger ve aktivist Marcell Shehwaro "ya ait makalelerden oluşan bir özel serinin bir parçasıdır. Эта статья публикуется в рамках цикла статей блогера и активистки Марсель Шейваро, описывающего реалии жизни в Сирии в ходе продолжающегося вооружённого конфликта между силами, лояльными к правящему режиму, и оппозиционерами, которые хотят свергнуть его.
Uyanık bir şekilde orada uzanmış ona bakıyordum. Я не могла заснуть, рассматривала его.
Ay tutulmaları sırasında ayı yemeye çalışan ejderhaya karşı ayı savunmak gibi özel bir görevleri vardı. Ay tutulmaları sırasında geceleri sadece onların dışarıda kalmalarına izin veriliyordu. Их исключительной обязанностью была защита Луны от дракона, который пытался проглотить её во время лунных затмений, поэтому они были единственными, кому дозволялось выходить из дома в ночь лунного затмения.
Albay! Uyanık kalmalısın. Нужно оставаться в сознании.
Sürdürülebilirlik Hikayeleri blogu ile yaptıkları bir mülakatta, standart Porto "adalarına" yaptıkları turların çok popüler olduğunu söylüyorlar. Bu adalar, "Sanayi Devrimi sırasında şehre göçen ucuz işgücüne yaşam alanı olarak ortaya çıkmış." В интервью для Sustainability Stories Blog они рассказывают, что один из наиболее популярных туров ведет на типичные "острова" Порто - многоквартирные дома, которые "появились во время промышленной революции как способ размещения дешевой рабочей силы, прибывающей в город".
Penny, onu gece boyunca uyanık tuttu. Пенни всю ночь не давала ему уснуть.
Ay tutulmaları sırasında görevleri ejderhayı öldürmek olduğu için bu hadiselerde, ejderhanın gezegeni yemesini engellemek için, gökyüzüne ateş edecekleri bir yay ve okla silahlanmış olarak dışarı çıkmak zorundaydılar. Так как их обязанностью была победа над драконом, им приходилось выходить во время лунных затмений вооруженными луком и стрелой, которую запускали в небо, чтобы предотвратить поглощение спутника драконом.
Biliyorsunuz, uyanık kalmanın tek yolu bu. Знаете, только так можно не заснуть.
Shuklaphanta Milli Parkı genişletildiğinde yerlerinden edildiler ve toprak iskan programı sırasında, birçoğu atalarından kalma toprakları kaybettiler. Их переместили при расширении заповедника "Шуклафанта", многие потеряли свои родовые земли во время программы заселения земель.
Bazıları hâlâ uyanık olabilir. Кто-то мог не уснуть.
Etiyopya hükümetine açık mektuplar yazdı ve Etiyopya'daki son protesto gösterileri sırasında destekçilerini Facebook'ta bir araya getirdi. Во время недавних протестов в Эфиопии он писал открытые письма в адрес правительства страны и собирал поддержку через Facebook.
Sadece uyanık olarak yatar, uyuşturucu bağımlısı olmamaları için dua edersin. Потом не спите, молиться чтоб они не подсели на наркотики.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.