Sentence examples of "sağlıklı" in Turkish

<>
Hey, bu gece direksiyon başında yemek yok. Sağlıklı yemek istiyorum. Эй, сегодня никаких закусочных, я хочу какой-нибудь здоровой пищи.
Sağlıklı tartışmalar yaratıcı çözümler doğurur. Здоровые дебаты рождают творческие решения.
Karaciğer mahvolmuş ama diğer organlar yeterince sağlıklı. Печень гнилая, но другие органы здоровы.
Hayatımda gördüğüm, en sağlıklı ölüm döşeğindeki insan, o. Он самый здоровый умирающий человек, которого я когда-либо видела.
Aniden bütün hayatı koşmak ve sağlıklı yiyecekler oldu. Что неожиданно вылилось в пробежки и здоровую пищу.
Hayalet mükemmel bir şekilde sağlıklı ve bu boşluktaki bazı insanlar gibi bizden hiçbir şey çalmadı. Призрак абсолютно здоров, и в отличии от некоторых в Пустоте, ничего не воровал.
Yeni sınırları askeri açıdan savunulamaz, ve Başkan Hacha sağlıklı bir adam değil. Новую границу невозможно защитить военной силой, и Президент Хача здоровье имеет слабое.
Doğru. Genç, sağlıklı ve yeni evli bir kadın. Она молода, здорова, и недавно вышла замуж.
Bunun hala karaciğeri var, fakat siroz belirtisi görüyorum. Muhtemelen satılmak için yeterince sağlıklı değildi. Этому оставили печень, но видны следы цирроза, вероятно, недостаточно здоровая для продажи.
Sağlıklı birinin böyle bir riske atılmasının hiçbir tıbbi dayanağı yoktur. Нет никаких оснований для здорового пациента подвергать себя такому риску.
Egzersiz, sağlıklı beslenme, güneş kremi kullanmak. Упражнения, здоровое питание, использование солнцезащитного крема.
"Doktorunuz, sağlıklı yarınlar için ilk adımın, vitamin've besinlerin dengeli alınması olduğunu mu söylüyor? Господа, первый шаг к здоровому завтра состоит в хорошей дозе разных витаминов и питательных веществ?
Sağlıklı ve iyi durumdaki bu adam benim için çok değerli. Этот человек крайне ценен для меня, живым и здоровым.
Ben sadece müşterilerine hayvan gibi litrelik gazoz servis eden bir restoranı durdurdum ki bu vatandaşları daha sağlıklı yaptı. Я просто запретила ресторану продавать покупателям содовую невероятным объёмом в литров, что сделало наших граждан более здоровыми.
Ama zaman içinde sağlıklı ve besili olanların hepsi avlanmış sadece zayıf ve hastalıklı olanlar kalmış. Но вскоре охотники выбили всех здоровых и жирных животных и остались только больные и слабые.
Yeni House hayatımı sağlıklı hale getirmekle ilgili. Новый Хаус должен сделать мою жизнь лучше.
Uluslararası mutfak, sağlıklı ve besleyici besinler. Интернациональная кухня, полезная и питательная еда.
Ben beyaz eti tercih ediyorum, çünkü daha sağlıklı. Я предпочитаю белое мясо, потому что оно полезнее.
Tüm zamanını ev yapımı bir şişme bebekle geçirmenin sağlıklı olmadığını düşünüyor. Она не думает, что тебе полезно проводить время с секс-куклой.
Daha az hamburger yemen, galiba daha sağlıklı olurdu. Если бы ты ел меньше гамбургеров, то, возможно, был бы здоровее.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.