Sentence examples of "seninle" in Turkish

<>
İkinci yılımda, seninle beraber, bir dava almıştık. Мой второй год, мы с тобой взяли дело.
Jim Marwood, seninle ne yapacağız biz böyle? Джим Марвуд, что нам с вами делать?
Seninle ortakyaşam arasında hiç iletişim yok mu? Между вами и симбионтом нет никакой связи?
Ortağının seninle ilgili şikayet tutanağı tutturmayı düşündüğünü biliyor muydun? Знаешь, твой напарник хотел подать на тебя жалобу.
Pekala, bir kadın seninle yatıp yatmayacağına ilk beş saniyede karar verir. Женщина решает, хочет ли переспать с тобой, за первые секунд.
Seninle bir Orson Lisesi öğrencisi ve bir erkek olarak konuşacağım. Хочу поговорить с тобой как товарищ по школе и мужчина.
Sadece seninle daha fazla zaman geçirmek istiyorlar. Они хотят больше времени проводить с тобой.
Seninle iş yapmak gerçekten çok hoştu. Очень приятно иметь с вами дело.
Oh, Mr. Monk, annen seninle gurur duyardı. Мистер Монк, ваша мама очень гордилась бы вами.
Ben de seninle vakit geçirmeyi çok seviyorum. А я люблю проводить с тобой время.
Bir dahaki sefere ben de seninle geliyorum. В следующий раз я пойду с вами.
Gelecek haftaki yemekte seninle ve Lynn ile görüşürüz. Pekâlâ. Teşekkür ederim Senatör. Встретимся с вами и Линн на обеде в резиденции на следующей неделе.
Seninle ailemizi ilgilendiren bir mesele hakkında konuşmak istiyorum, Elizabeth Jane. Evet? Я хочу поговорить с тобой, Элизабет-Джейн, об одном семейном деле.
Öncelikle dört sene boyunca Fransızca dersleri aldığım için ne kadar pişman olduğumu seninle paylaşmak istiyorum. Во-первых, хотела бы поделиться с вами, насколько я жалею о годах изучения французского.
Seninle bağlantıya geçer veya onu görürseniz ona derhal Michael Young'ı aramasını söyleyin. Если он свяжется с вами, попросите его срочно перезвонить Майклу Янгу.
Burada seninle birlikte kaç aile kalıyor? Сколько семей тут с тобой живет?
Binbaşı Coker seninle konuşmak istiyor, Jo. Кокер хочет поговорить с вами, Джо.
Bu sanki o basıp gidecek ve seninle ya da başka biriyle yeni bir aile kuracak gibi hissettiriyor. У меня ощущение, что она уходит, чтобы создать новую семью с вами или ещё что-то.
Seninle olmak, dolu ve mutlu bir hayat sürmemin tek yolu. Только вместе с тобой я смогу иметь счастливую и полноценную жизнь.
Bu yüzden bu gece seninle burada oturup olan her şey hakkında dürüst davranalım dedik. Поэтому мы решили встретиться сегодня с вами и откровенно обсудить все, что происходит.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.