Beispiele für die Verwendung von "sonraki sabah" im Türkischen

<>
Sosyal Hizmetler seni o gittikten sonraki sabah buldu. Вас нашли на следующее утро после ее ухода.
Zavallı kız, sonraki sabah kendini balkondan aşağı attı. Бедная девочка, следующим утром она сбросилась с балкона.
Bir sonraki sabah uyandı ve odasının farklı gözüktüğünü düşündü. На следующее утро ему показалось, что комната изменилась.
Bir sonraki sabah bisikletten düştü ve üç ay yoğun bakımda kaldı. Упал с велосипеда на следующее утро, три месяца в больнице.
Garret'in pasaportu, Walter'ın öldüğü günden sonraki sabah ülkeden çıkarken kaydedilmiş. Паспорт Гарретта засекли, он покинул страну в утро убийства Уолтера.
Bana bir sonraki sabah Kidman'ı gösterebilir misin? А можешь показать мне Кидмана следующим утром?
Craig Rodwell ile partneri Fred Sargeant, ilk ayaklanmadan sonraki sabah 5000 tane el ilânı yayımlama ve dağıtma fırsatını yakalamıştı. Крейг Родвелл и его партнёр Фред Серджент, воспользовавшись образовавшимся затишьем, напечатали и распространили 5000 листовок с требованием:
Bu sabah Khokana'ya tıkladım! Щелкнул сегодня утром в Хокане!
Ancak aynı zamanda belki bir sonraki yazacağım şeyin de o kadar da iyi olmayacağı konusunda beni biraz korkutuyor. Но в то же время она немного пугает меня, вдруг следующая вещь, которую я напишу, не будет настолько хорошей.
Okul ve üniversitelerde dersler sabah erken saatlere alındı. Расписание школ и колледжей перенесли на ранее утро.
Bu "dijital aktivistler", hedefi bir sonraki kuşağın dil ve kültürlerini internet ağı üzerinde bulabilmeleri olan hareketin merkezinde bulunmaktalar. Такие "цифровые активисты" находятся в центре этого общественного движения и видят свою историческую миссию в том, чтобы последующие поколения смогли найти отражение своего языка и культуры в Интернете.
Yakıp kavuran sıcağa gelince, yaz gittikçe yaklaşırken sürücülerin sabah erken dışarı çıktığını söylüyor Fisher. Приближается лето, и по утрам байкерши выезжают всё раньше и раньше, спасаясь от зноя.
Hayır. Sonraki kasabada, kilometre. Это другой город, километров.
Sabah 0 da başlayıp öğlen'de bitiriyorlardı. Занятия начинались в утра и заканчивались в полдень.
Bir sonraki ben olacağım ve her şey bitecek. Я буду следующим, и тогда всё закончится.
Başbakan Navaz Şerif çapraz parti politik toplantısı "Tüm Partiler Konferansı" na katılmak için sabah Ketta'ya ulaştı. Премьер - министр, Наваз Шариф, прибыл в Кветту утром, чтобы принять участие в политической встрече, названной "Конференция всех партий".
Bir sonraki kariyer hamlemi belirlemeye çalışıyorum. Думаю над следующим шагом в карьере.
Bu kadın bu sabah geç kalktı ve trafiğe takıldı. Эта барышня проснулась этим утром поздно и застряла в пробке.
Sonraki saldırı bilgisayar hesaplarına sayı eklemekten fazlasını yapacak. Но следующая атака будет не при помощи компьютеров.
Aynı Pavlensky'nin sabah çıkıp FSB merkezinin önünde elinde pankart ile tek başına eylem yaptığını düşünün. Представьте, что тот же Павленский вышел утром к ФСБ с плакатом в одиночный пикет.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.