Beispiele für die Verwendung von "uyuşturucu satıyorlar" im Türkischen

<>
O ampulün yandığı zamanlarda, uyuşturucu satıyorlar. Когда лампочка горит, они продают наркотики.
Bunların arasında: Yerli halkın kendi kaderini belirlemesi; ücretsiz, kaliteli eğitim; yeni bir iş kanunu; göçmenler için haklar ve göç idaresi; evlat edinme ile eşitlikçi evlilik; tedavi amaçlı kürtaj; yeni uyuşturucu madde politikası; ücretsiz, kaliteli sağlık hizmeti; Şilili sanatçılar için haklar; barajların olmadığı bir Patagonya; ve adil barış vardı. Требований довольно много, среди них: самоопределение коренных народов, бесплатное качественное образование, новый трудовой кодекс, права иммигрантов и миграционное регулирование, равность мужа и жены, усыновление детей, право на аборт по медицинским причинам, новая политика в отношении наркотиков, бесплатная качественная медицина, права чилийским людям творчества, Патагония без плотин и свободный мир.
Bitki de satıyorlar mı? А тут продают растения?
Chilapa, uyuşturucu alıp diğer eyaletlere dağıtmak için kullanılan stratejik bir noktadır. Чилапа - это стратегическое место, где забирают наркотики и транспортируют их в другие штаты, вот почему это произошло здесь.
Önden parasını veriyorlar sonra da medeni bir yere götürüp satıyorlar. Они платят вперед, вывозят в цивилизованное место и продают.
Blog yazılarında küfür, uyuşturucu kullanımına teşvik veya dini hassasiyeti rencide etmek gibi kullanımlarda bulunan kişilere para cezası kesmek ile pek önem vermeyen hukuki yaptırım nedeniyle Rus blogger yasası ihlalleri cezasız kalacak. Нарушения российского закона о блогерах остаются безнаказанными, так как правоохранительные органы, видимо, мало заботятся о наложении штрафов на тех, кто использует маты, пропагандирует использование наркотиков или оскорбляет чьи - либо религиозные чувства во время блогинга.
Onlar sana, beyaz kadınlarla sevişmeni istettiren prezervatifler satıyorlar. Они продают гондоны от которых хочется белых телок трахать.
Sağır mısın? Tanıma uyuyorsunuz dedim. Birileri uyuşturucu sattığınızı görmüş. Я сказал, что вы подходите под описание покупателей наркотиков.
Ivır zıvırla beraber zıkkımlanacak şeyler de satıyorlar. Они продают еду и они продают вещи.
Bana aynı parkta yapılmış, uyuşturucu bağlantısı olan bir vurulma ile ilgili haber göstermişti. он показывал мне статью о стрельбе, связанной с наркотиками в этом же парке.
Satıyorlar ama buradan çok daha pahalıya. Продают, но цена гораздо выше.
Uyuşturucu, içki, kadınlar... Наркотики, алкоголь, девочки...
Kötü niyetle de satıyorlar. А продают с нечестными.
Uyuşturucu ve alkol ile mücadele toplantılarına gidiyor. Она посещает Анонимных Наркоманов и Анонимных Алкоголиков.
Schyler'in dükkanında porno dergiler satıyorlar. В магазине Шайлера продают порнографию.
Silah ve uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir avuç pislik. efendim. Куча наркотиков и оружия, торговля людьми, сэр.
Bu reyonda köfte satıyorlar. В этом отделе продают котлеты.
Bir çeşit uyuşturucu savaşı mı? Это что-то вроде войны наркоторговцев?
Kitapçıda ders kitapları satıyorlar. Они продают учебники в книжном магазине.
O uyuşturucu falan kullanmıyor, anne! Она не принимает наркотики, мама!
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.