Sentence examples of "uyum sağlamayı" in Turkish

<>
Ve uyum sağlamayı öğrenmek zorundaydım. И мне пришлось научиться выживать.
Duruma uyum sağlamayı öğrenmem gerekti. Я должен был научиться адаптироваться...
Bu şey uyum sağlamayı öğrenmek zorunda, Murph hepimiz gibi. Он должен научиться адаптироваться, Мерф. Как и все мы.
Oh. hayır tam tersine, kanıtla. Mükemmel bir uyum içinde şarkı söylüyorlar. Нет, и инстинкты, и доказательства, сплелись в идеальной гармонии.
Ona bu şansı sağlamayı mı planlıyorsun? Ты собираешься обеспечить ей эту возможность?
Ben iyi uyum sağlayan biri değilim Dean. Я не могу приспособиться к такой жизни.
Başkan, işe yarar bilgi karşılığında ölüm belgesi ve tanık koruma programı sağlamayı kabul etti. Президент согласилась обеспечить вам свидетельство о смерти и защиту свидетеля в обмен на достоверную информацию.
Son günlerde epey uyum sağladı sayılır ama. Так что он неплохо вписался в происходящее.
Uyum sağlamalısın, unuttun mu? Мы должны вписаться, помнишь?
Ben metin yazmaya devam edip, uyum sağlayabileceğim bir yer bulacağım. Я буду придерживаться написания текстов и впишусь там, где смогу.
Mansur, burada yaşayabilmek için uyum sağlamamız gerekecek. Мансур, чтобы выжить здесь, придётся адаптироваться.
Bütün gün sırf uyum sağlamak için sayısız engel aştım. Целый день я прыгала через обручи, чтобы вписаться.
Sanki yarış arabasından yük trenine uyum sağlamasını istemek gibi. Все равно что просить гоночную машину приспособиться к повозке.
Sistem özerk çalışabilecek şekilde tasarlandı geçmiş deneyimlere göre uyum sağlayacak ve kendini güncelleyecek şekilde. Система может работать самостоятельно, адаптироваться, обновляться, принимать во внимание прошлый опыт.
Çok farklılar ama birlikte çalışarak mükemmel bir uyum ve hayat yaratıyorlar. Такие разные, но только вместе они создают гармонию и жизнь.
Burası Ugvey'in uyum ve odaklanmanın sırlarını, ortaya çıkardığı yer. Это место, где Угвэй разгадал таинства гармонии и концентрации.
Hayatta kalmak için uyum sağlarız. Мы приспосабливаемся, чтобы выжить.
Vücudun uyum sağlama yeteneği inanılmaz. Тело ко многому может приспособиться.
Dansçıların vücutları her iki tarza da uyum sağlayamaz. Тела танцоров не могут приспособиться к обоим стилям.
İki farklı tadın aynı yerde birbiriyle uyum içinde birleşmesi. Две расы вкусов живут в гармонии бок о бок.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.