Beispiele für die Verwendung von "ve babamın" im Türkischen

<>
Ve babamın yaşadığı inme konusunda beni suçladı. И выдвинула обвинения вчера ночью насчёт инсульта.
Annem ve babamın evliliği bu yüzden bitmişti. И из-за этого распался брак моих родителей.
Ben anne ve babamın ilk aşklarını istemem. чтобы мои родители встретили свою первую любовь.
Matt ve babamın nerede olduğuna dair buralarda bir kayıt olmalı. Местонахождение моего отца и Мэтта должно быть записано где-то здесь.
Tecrübelerinin arasında abisinin tıp fakültesi kitaplarını karıştırmak ve babamın katiline dikiş atmak olan birinin ellerinde. В руках человека, чей опыт включает пролистывание учебников брата и зашивание убийцы моего отца.
Annem ve babamın olduğu en sevdiğim anım budur. Это мое любимое воспоминание о маме и папе.
Hayır, annem ve babamın burada yaşamasına izin verdim. Нет, разрешил маме с папой пожить со мной.
Kanıtlar yok edildi ve babamın suçu üstlenmesi için para verdiği adam da doğal nedenlerden dolayı hapishanede öldü. Улики были уничтожены, а сознавшийся преступник, нанятый отцом, умер в тюрьме от естественных причин.
İşçilerimi korumak ve babamın şirketini kurtarmak amacıyla mazur görülebilir bir girişimde bulundum. Я предпринял отчаянную попытку защитить моих работников и спасти компанию моего отца.
Sen, Sands'i bulmama ve babamın cinayeti yüzünden tutuklamama yardım edeceksin demek. Ты поможешь мне найти Сэндса и арестовать его за убийство моего отца.
Ve babamın neredeyse ölecek. И он почти мертв.
Sonra tabi ki annem ve babamın beni durdurması gerekti. Потом маме с папой пришлось меня остановить, конечно.
Annem ve babamın çiftliği. Это же ферма родителей.
Bana bass davul verdi ve kollarım bağlı bir şekilde kafamda Elmer Fudd şapkasıyla ve babamın tenis ayakkabılarıyla dolaştım. Потом она подарила мне еще барабаны я носился с ним по округе в кепке и теннисных туфлях отца.
Dinle, babamın beni aramasını sağlamalısın. Послушай, попроси папу позвонить мне.
Babamın bana öğrettiği bir şey. Так учил меня мой отец.
Babamın işleri böyle hâllettiğini mi sanıyorsun? Думаешь, отец поступил бы так?
Babamın bizim büyülü olduğumuzu bilmeme ihtimali çok büyük. Вполне возможно, что отец вполне не зачарован.
Ve tüm eşyalarım orada bulunuyor babamın olduğu yerde. И там все мои вещи. У моего отца.
Babamın bana söylediği bir şeyi sana anlatayım: İnanılmaz bir okutman. Я скажу тебе кое-что, что однажды сказал мне мой отец:
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.