Beispiele für die Verwendung von "vermemi söyledi" im Türkischen

<>
Hatta elbisemin arkasına ismini ve adresini yazıp sana vermemi söyledi. У меня на платье и просил передать вам. Еще что?
Polisler bunu Çavuş McCluskey'e vermemi söyledi. Полицейские сказали передать это сержанту Маккласки.
Marva bunu sana vermemi söyledi. Марва сказала отдать это тебе.
Baban sana vermemi söyledi. Твой батя просил передать.
Evet, Majesteleri bunu Song'a vermemi söyledi. Его Высочество сказал мне передать это Сону.
Koç sana bunu vermemi söyledi. Тренер сказала дать вам это.
Godfrey bunu size vermemi söyledi. Годфри сказал отдать вам это.
Basın toplantısı sırasında olay yüzünden "iftiraya uğradığını" söyledi: Во время пресс - конференции он сказал, что из - за этого случая его "оклеветали":
Prensesi vermemi mi istiyorsun? Мне придется отдать Принцессу?
Instagram profilinde, Japonya taşrasında bir reklam ajansında sanat yönetmeni olarak çalıştığı yazan Tanaka, kendi internet sitesinde projeyle ilgili olarak şunları söyledi: Из профиля Танаки можно узнать, что он работает арт - директором рекламного агентства в японской провинции. Вот что он сам говорит о своем проекте:
Samantha sana bunları vermemi istedi. Саманта сказала дать тебе это.
Rusya'nın Sochi'de Kış Olimpiyatları'ndaki başarısını kutlamak için yapılan etkinliğin konuşmasında Putin; her yaştan insanın "İş Gücü ve Savunma için Hazırlılık" (GTO) için belgelendirildiği fiziksel eğitim programının canlandırılmasının: "Rusya'nın milli tarihi geleneklerine bağlılığını göstereceği" ni söyledi. Путин сказал, что возрождение советской программы физвоспитания, которая готовит людей всех возрастов к труду и обороне (нормы ГТО) будет "данью традициям нашей национальной истории".
Reg bunu sana vermemi istedi. Рег просил передать это тебе.
Martino, bunu sana kim söyledi? Мартино, кто тебе это сказал?
Ne, nedir ona vermemi istediğin şey? Что вы хотите чтобы я ему передала?
Arabadaki adam bir şey söyledi... Человек в машине что-то сказал...
Amelia bunu ona vermemi istemişti. Амелия просила дать ему это.
Az önce, vali olduğunda sapıklara çip taktıracağını mı söyledi o? Она сказала, что если станет губернатором, будет чипировать извращенцев?
O sana bu numarayı vermemi istedi. Он просил меня передать этот номер.
Hırdavatçı şunun gibi bir şey söyledi: Мужик с хозяйственного сказал что-то вроде:
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.