Beispiele für die Verwendung von "yaşamaya" im Türkischen mit Übersetzung "жить"

<>
Kısa bir hayat yaşamaya niyetim yok ve seyahatle ilgilenmiyorum. Я собираюсь жить долго и меня не интересуют путешествия.
Lânet İngiliz kraliçesi gibi yaşamaya başlamak üzereyim ve siz iki sürtüğü bir daha görmeyeceğim. Я скоро буду жить как хренова Королева Англии и никогда больше вас не увижу.
Dünyanın öleceği zaman gelene kadar yaşamaya ve hiç ölmemeye lanetlenen adam. Осужден жить и не умирать, пока не настанет конец мира.
Yanındaki insanların ölümünü izlerken yaşamaya nasıl devam edebiliyorsun? Как можно жить, наблюдая за смертью близких?
O yazın başında, kırsaldaki bu kasabaya büyükannemle birlikte yaşamaya gittim. Тем летом я уехал жить к бабушке в этот маленький городок.
"İnsanları mağaralarda yaşamaya ne itmiş olabilir? Что могло заставить людей жить в пещерах?
Çünkü burada yaşamaya çalışan bir grubun günlük hayatlarına güvenle dönebilmeleri için tek yol. Только так группа людей, которая пытается здесь жить, сможет безопасно передвигаться.
Seni burada yaşamaya zorlayıp aileme katlanmak zorunda bıraktığım için. Что тебе приходится жить тут и терпеть мою семью.
Sadece güneş parlamaya devam ettiği sürece, Gökyüzü ve rüzgarın altında yaşamaya devam edeceğim. И если солнце будет светить всегда, я буду жить под небом и ветром.
Sahipleri birlikte yaşamaya başladılar ve bu yüzden onları arkadaş olmaya zorladılar. Их владельцы стали жить вместе и пытались заставить их стать друзьями.
1997 "de Birleşik Krallık" a geri dönerek üvey kız kardeşi ile birlikte yaşamaya başladı ancak zamanla işler yolunda gitmedi ve evsiz kalarak sokaklarda yaşamını sürdürmeye başladı. В 1997 году он вернулся в Великобританию и стал жить у своей сводной сестры.
Bu Dağıstan Cumhuriyeti yaşamaya devam ailesi için çok tehlikeli olmuştu vede Temmuz 1994 yılında, İsrail Tsvaygenbaum ve ailesinin Rusya'dan ayrıldı. В июле 1994 года Исраил Цвайгенбаум и его семья уехали из России, потому что продолжать жить в республике Дагестан стало очень опасным для его семьи.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.