Beispiele für die Verwendung von "yok edilmiş" im Türkischen

<>
Bütün mermiler haczedilmiş ya da yok edilmiş diye sanılıyor. Все оставшиеся патроны должны были быть конфискованы и уничтожены.
Ve onların ölümüyle, En büyük sırrımızda yok edilmiş oldu. И с их смертью, они разрушили наш великий секрет.
Böylece ev etkilenmeden laboratuvar yok edilmiş olacak. Взрыв разрушит лабораторию и не повредит дому.
Kesintilere sebep olan bakterilerden eser miktarda bulduk, bazı yok edilmiş kültürler. Мы нашли следы бактерии, которая вызвала отключение, и уничтоженные культуры.
Ben yok edilmiş olsam bile, inşaat asla durdurulamaz. Evet. Даже если я разрушен, строительство никогда не будет прекращено.
268 yılında Gotlar tarafından neredeyse yok edilmiş, saldırı sonrasında şehrin sadece küçük bir kısmı kalmıştır. Несмотря на опустошение готами в 268 году, Стиберра оставалась частично заселённой.
Orada terk edilmiş kulübelerden ve ormandan başka bir şey yok. Там нет ничего, кроме заброшенных коттеджей и леса вокруг.
Dünyadaki hiçbir demokratik ülkede böyle bir sorun yok. Ни в одной демократической стране мира нет таких проблем.
Ülkedeki spor tesislerinin yoksunluğuna rağmen Filipinliler, sokaklar ve terk edilmiş alanlar gibi ilginç yerlere basketbol potası kurmak için zekice yollar buldular. Несмотря на недостачу спортивных сооружений в стране, филиппинцы находят оригинальные способы соорудить баскетбольные кольца в разных необычных местах, таких как заброшенная недвижимость и улицы.
Bir sanat eylemi olarak mükemmel, açıklamaya ihtiyaç yok. Как акт искусства - практически безупречно, не нужны никакие пояснения.
Polonyalılar jeneratör kullanarak Pripyat'ın bazı binalarına elektrik verip yıldan fazla süredir ilk defa terk edilmiş şehri ışıklandırdılar. Используя генераторы, поляки смогли включить электричество в нескольких зданиях Припяти, осветив брошенный город в первый раз за последние десятилетия.
"Affedersiniz, bayım. - Hamilelik denen şeyi hiç yaşamadınız, bu yüzden görüş belirtmeye hakkınız yok". - yaşlarında bir kadın, yaşındaki bir adama. "Простите, но вы никогда не были беременным, так что у вас нет права высказывать свое ценное мнение", - сорокалетняя женщина - летнему мужчине.
Çökmüş ekonomi ile yüzleşmek zorunda kalan üç işsiz mimar ise şehri terk etmeyi reddediyor ve sıradışı bir yürüyüş turu acentası açmaya karar veriyorlar - Porto, genel durum, iyisi ve kötüsü: Mimari, Tarih, Politika, Şehircilik, Yavaş Gıda ve Söylentiler Sizlere caddeleri, terk edilmiş binaları, meydanları, karanlık arka sokakları, eski pazarları, baharatlı petiscos'ların ucuz "tascas" larını ve hepsinin arkasındaki hikayeleri göstereceğiz ve çok taraflı bakış açılarından mükemmel sohbetler edeceğiz. Три безработных архитектора перед лицом внезапного экономического разрушения отказались покинуть город и решили открыть невероятное агентство прогулочных туров, чтобы показать Порто с обеих сторон, хорошей и плохой: архитектура, история, политика, городская жизнь, кафе и рестораны, легенды... Мы покажем вам аллеи, брошенные здания, площади, небольшие улочки, старые рынки, недорогие забегаловки с острыми португальскими закусками, расскажем истории, связанные с этими местами.
Evet, güvenlik şeridi de yok. Да, защитной полосы тоже нет.
Kasaba dışında, terk edilmiş bir dökümhanede duruyor. Он в заброшенном литейном цеху за пределами города.
Kiralık askerlerin gemisinde bizim araştırma yapan dedektifimiz yok. У нас нет никакого сотрудника на корабле наемников.
Terk edilmiş olabilir mi? Кажется, здание заброшено.
Kilisede metal dedektörü yok. В церкви нет металлоискателей.
Bu otel yıllardır terk edilmiş halde. Этот отель заброшен уже много лет.
Televizyon yok, internet yok. Hiç eğlence yok. Ни телевизора, ни интернета - никакого веселья.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.