Beispiele für die Verwendung von "zorunda kaldığın için" im Türkischen

<>
Bak, uzay istasyonunda yaşananları görmek zorunda kaldığın için çok üzgünüm. Слушай. Прости меня за то, что видела на космической станции.
Bizi uyandırmak zorunda kaldığın için kızgın değil misin? Ты не сердишься, что мы тебя разбудили?
Bu yükü taşımak zorunda kaldığın için üzgünüm. Прости, что тебе выпало это бремя.
Dostum, yüksek skorunu kaybetmek zorunda kaldığın için üzgünüm. Мне жаль, что тебе пришлось потерять свой рекорд.
Ben, beni böyle görmek zorunda kaldığın için gerçekten özgünüm, Rae. Извини, что тебе пришлось видеть меня в таком состоянии, Рэй.
Tanrım, tatlım. Bunu görmek zorunda kaldığın için çok özür dilerim. Мне так неудобно, что тебе пришлось на все это смотреть.
Bu saçmalığı görmek zorunda kaldığın için üzgünüm. Сожалею, что вам пришлось увидеть это.
"Bu şekilde öğrenmek zorunda kaldığın için üzgünüm. Жаль, что ты так об этом узнал.
"Benim yüzümden sevgilinden ayrılmak zorunda kaldığın için kusura bakma" demiyor. "Прости за то, что бросил свою любовь ради меня".
Bunu görmek zorunda kaldığın için çok üzgünüm. Сочувствую, что тебе пришлось такое увидеть.
Bu şeyleri görmek zorunda kaldığın için üzüldüm. Мне жаль, что ты видел это.
Buna şahit olmak zorunda kaldığın için özür dilerim, tatlım. Мне жаль, что тебе пришлось увидеть это, дорогая.
Bu durumu görmek zorunda kaldığın için özür dilerim. Мне жаль, что тебе пришлось видеть это.
Yalnız başına üstesinden gelmek zorunda kaldığın şeyler için çok üzgünüm. Мне так жаль, что тебе пришлось столько испытать одному.
Bu, otobüse geç kaldığın için. А это за опоздание к автобусу.
Hayır, seni geç kaldığın için cezalandırıyor. Нет, он наказывает тебя за опоздание.
Sessiz kaldığın için senden nefret ediyorlar. И ненавидят тебя за твоё молчание.
Fakat uçağına geç kaldığın için, Sana tavsiyem bir taksi tutman. Но поскольку вы опаздываете на рейс, советую вам взять такси.
Bazıları hayatta kaldığın için şanslı olduğunu söylüyordur. Некоторые сказали бы, что вы счастливчик.
Belki bir savaşın ortasında olduğun için ve çaresiz bir durumda kaldığın için. Возможно, потому что ты в разгаре войны и доведён до отчаяния.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.