Exemples d'utilisation de "решить" en russe

<>
Чтобы решить проблему нехватки пространства для хранения радиоактивных отходов, они предлагают отправить за границу для переработки топливных стержней. Nükleer atıkları depolama alanı yetersizliği problemini çözmek için, Başbakan Ma yönetimi, 00 tane yüksek radyoaktif kullanılmış yakıt çubuğunu yeniden işlemek üzere denizaşırı göndermeyi öneriyor.
Пока я пытался решить проблему Фрэнка, проблема Джой снова возникла. Ben Frank'in sorununu çözmeye çalışırken, Joy'un sorunu tekrar baş gösteriyordu.
А я пытаюсь ее решить. Ama ben bulmaca çözmeye çalışıyorum.
Теперь вам предстоит решить, стоит ли Джессике и дальше управлять фирмой. Hepiniz, Jessica'nın bu şirketi yönetmeye, devam edip etmeyeceğine karar vereceksiniz.
Встретимся здесь в пятницу чтобы решить является ли пособие законным. Davanın ret edilip edilmeyeceğinin kararı için Cuma günü tekrar buradayız.
Он должен решить до следующей недели. Gelecek haftaya kadar kararını vermesi gerekiyor.
Так проблему не решить! Bu hiçbir şeyi çözmez!
Пытаюсь решить, стоит ли выкладывать статью самой. Kendi yazımı kendim mi bloglamalıyım karar vermeye çalışıyorum.
Это не поможет решить наши проблемы. Bu, sorunlarımızı çözmeye yardımcı olmaz.
Мы должны дать природе это решить. Buna doğanın karar vermesine izin vereceğiz.
Что, если мы позволим школе решить, кто будет поддерживать рестлеров? Güreşçilere kimin tezahürat yapacağına bırakalım da okul karar versin, ne diyorsunuz?
Нет, ты должен решить. Hayır, karar vermen lazım.
Тебе придётся решить, какому миру ты принадлежишь. Hangi dünyaya ait olduğuna karar vermek zorunda kalacaksın.
Надо быстро решить загадку. Bunu çabuk çözmek zorundayız.
Не могу решить, грустно это или мило. Bunun üzücü mü tatlı mı olduğuna karar veremiyorum.
Нужно решить вопрос с этим Соловьиным кризисом, особенно потому, что Сью готова к атаке. tüm bu Warbler krizini çözmenin bir yolunu bulmamız lazım. Şimdi bir de Sue da saldırıya geçti.
Вы можете возмущаться, мисс Краус, но я вынужден решить, что истец доказал схожесть. Öyle hissetmenizde bir sorun yok Bayan Krause. Ancak davacının haklılığı yönünde karar verme eğilimli olduğumu belirteyim.
Не могу решить хочу ли хорошую историю или хорошего клиента. İyi hikâyeyi mi seçsem, iyi müvekkili mi karar veremedim.
Мы можем все мирно решить. Bu işi çirkinleştirmek zorunda değiliz.
Тогда, видимо, ты должна решить, что для тебя важнее: O zaman sanırım senin için neyin daha önemli olduğuna karar vermen gerekecek:
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !