Sentence examples of "умоляла меня" in Russian

<>
Она умоляла меня это сделать. Bana bunu yapmam için yalvardı.
Мали умоляла меня сделать. Malee yapmam için yalvardı.
Линь умоляла меня не говорить правду. Lin, gerçeği söylememem için yalvardı.
Тед, Хитер умоляла меня не рассказывать тебе. Ted, Heather sana söylememem için bana yalvardı.
И умоляла меня сделать это. Bunu yapmam için bana yalvardın.
Она умоляла меня приехать и помочь ей. Gelip ona yardım etmem için bana yalvarmıştı.
Ты неделями умоляла меня взять стоящее дело, а теперь хочешь бросить его? Haftalardır bana gerçek bir dava ver diye yalvarıyorken, şimdi bırakmak mı istiyorsun?
Пожалуйста, извините меня: Lütfen beni affedin:
Я умоляла его не делать этого. Ben de ona yapmaması için yalvardım...
Также прошу прошения, я не хотела так гордо сказать "нет", когда вы попросили меня разблокировать мой телефон. Cep kilidimi açmayı sorduğunuzda gururla "hayır" dediğim için beni affedin efendim.
Она умоляла нас вернуть ей мужа. Kocasını geri vermemiz için bize yalvardı.
У меня обсессивно - компульсивная привычка проверять паспорт каждые пять минут во время путешествий. Bir takıntım var, her yolculuğumda pasaportun benimle olup olmadığını beş dakikada bir kontrol ediyorum.
Она умоляла нас прекратить. Durdurmamız için bize yalvarıyordu.
Кроме того, он добавил: "теперь мне придётся вернуться сюда в другой день и это огромный стресс для меня". Ve ekledi, "Şimdi Ketta'ya başka bir gün yeniden gelmem gerekecek ve bu benim için aşırı yorucu bir şey."
Донелл умоляла врачей не слушать KAISER и лечить её дочь. Dawnelle hastalara Kaiser'i dinlememeleri ve kızını tedavi etmeleri için yalvardı.
То, что я успел увидеть во время этих мероприятий, удивило меня до глубины души: правительство даже не пытается начать переговоры с протестующими, но немедленно использует все доступные способы для подавления выступлений. Bu gösterilerde gözlemlediklerim beni hâlâ şaşırtmaya devam ediyor: Yöneticiler göstericilerle oturup konuyu tartışmak yerine, enerjilerini göstericilerin seslerini bastırmaya harcıyorlar. Nisan'te Taipei eylemi sırasında polis tahliyeye başladı.
Я умоляла его остаться. Kalması için ona yalvardım.
В первые часы моего пребывания в Порто город произвел на меня огромное впечатление. Porto ziyaretimin ilk saatleri bende çok güzel izlenimler bıraktı.
Я умоляла Кёрта перестать мне изменять. Beni aldatmaması için Kurt'e adeta yalvardım.
Понимаете, если бы не этот паспорт, меня бы не отбирали, на удивление совершенно случайно, для дополнительной проверки во всех аэропортах, в которых я когда - либо была. Bu pasaportum olmasaydı, şimdiye kadar geçtiğim tüm hava alanlarında rastgele seçim ile kimse tesadüfen beni soruşturmaya seçmezdi.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.