Exemples d'utilisation de "çalışıyorlar" en turc

<>
Tom ve Mary'nin ikisi de aynı süpermarkette çalışıyorlar. Том и Мэри работают в одном и том же супермаркете.
Ne olduğunu çözmeye çalışıyorlar ama o ihtimal var. Они пытаются выяснить, но такая возможность есть.
Durumun ne kadar kötü olduğunu anlamaya çalışıyorlar ama sanırım baya kötü. Врачи пытаются выяснить, насколько всё плохо, но положение серьёзное.
Eva Braga cinayetini üzerime yıkmaya çalışıyorlar. Меня хотят выставить убийцей Евы Браги.
Günün birinde gerçekten üreten bir ekonomileri olursa nasıl bir toplum kurmak istediklerini göstermeye çalışıyorlar. Они стараются показать общество, которое хотят однажды построить. Когда они создадут эффективную экономику.
Hayır, bankanın dediğine göre mükemmel çalışıyorlar. Нет, согласно банку они прекрасно работали.
Rusya ve Çin birlikte çalışıyorlar. Россия и Китай работают вместе?
Lily, Lily, bana zarar vermeye çalışıyorlar! Лилли, Лилли, они пытаются убить меня!
Güzel. Bu adamlar adrenalin tutkunu ve asgari ücret için yükselmeye çalışıyorlar. Эти парни наркоманы адреналина пытаются получить больше за минимальную заработную плату.
Michael ile Lincoln Şirket denen şeyi yıkmaya çalışıyorlar. Майкл и Линкольн хотят уничтожить эту сраную Компанию.
Xibalban'a tapıyorlar, nasıl olduğundan henüz emin değilim, ama kraliçe arının lütfuna girmeye çalışıyorlar. Пока не знаю, кому именно они поклоняются, но они стараются получить милость королевы.
Cam ve diğerleri bunun üzerinde çalışıyorlar. Кэм и остальные над этим работают.
Karavan ile ilgili her şeyi biliyor ve şu an da bulmaya çalışıyorlar. Им все известно про этот трейлер и сейчас они пытаются его найти.
İnsanlar dünyayı öğrenmeye ve iyi bir yer haline getirmeye çalışıyorlar. Люди, которые пытаются познать мир и сделать его лучше.
Babanın görevi çok gizli olduğu için bu insanlar da öğrenmeye çalışıyorlar. Хоть и папина миссия топ-секретна эти люди хотят узнать о ней.
Film sektöründeki insanlar O filmleri yapmak için Ne kadar sıkı çalışıyorlar. Люди в шоу-бизнесе работают не покладая рук чтобы снять эти фильмы.
Seni kontrol etmeye çalışıyorlar ama sen bundan daha güçlüsün! Они пытаются тебя контролировать, но ты сильнее этого.
Adamın muhtemelen birkaç ayı kaldı ve zavallı karısıyla beraber zamanlarının çoğunu birlikte geçirmeye çalışıyorlar. Парню остались считанные месяцы, и они с женой пытаются побольше времени проводить вместе.
Kuzey Kore ve El-Kaide birlikte çalışıyorlar. Северная Корея и Аль-Каеда работают вместе.
Bu cinayeti masum bir kızın üstüne yıkmaya çalışıyorlar. Они пытаются повесить это убийство на невинную девушку.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !