Sentence examples of "Elbette" in Turkish
Elbette, kadın her zaman kocasını izlemek zorundadır.
Конечно, женщина всегда должна следовать за мужем.
Elbette çünkü senin pozisyona girmene izin verdim. Bu çok kolay.
Да, но ты находился в позиции, это легко.
Sizin durağa olan seyahatiniz de elbette eşit derecede verimsizdi.
И ваша поездка в парк была столь же бесплодна.
Elbette, ama senin için bunlar paraya, şıklığa, güce koşmak anlamına geliyor.
Разумеется, но для вас это - стремление к деньгам, роскоши, власти.
O teklifimi kabul edince, ben, elbette, şüphelendim.
Когда он согласился, я, естественно, почуял неладное.
Ancak elbette bu saatten sonra, bu makine sizin için büyük bir tehlikeye dönüşmüştür.
Но, безусловно, к этому времени машина превратилась в серьезную угрозу для Вас.
Evine gitmekte ve kendini toparlamakta özgürsün, elbette.
Можешь идти домой и восстанавливаться, конечно же.
Elbette, Filistinlilere uygulanan tarihi haksızlık nefret ve öfke doğuruyor.
Очевидно, историческая несправедливость к палестинцам порождает ненависть и злобу.
AY ÖNCE Elbette evin şu anki sahipleri şehirde oturuyorlar. Yıllardır sadık Hamton 'luydular.
Собственники живут в городе, конечно, но они всегда были верными жителями Хэмптона.
Elbette ama siz aynı zamanda büyüme ve gelişmeden sorumlusunuz.
Да, но вы ответственны за рост и развитие.
Elbette, seçilmiş vali kendi komisyonunu seçecek.
Разумеется, губернатор сам выбирает свою комиссию.
Elbette, Quinn kendi mülkünde herhangi bir kablosuz bağlantıya izin vermek için çok zekidir.
Естественно, Квинн слишком умен, чтобы предоставить нам беспроводной доступ к своей собственности.
Baba, elbette seni kaybetmek çok daha kötüydü ama burada daha önemli bir konuya parmak basmak istiyorum.
Да, папа, потерять тебя было гораздо хуже, но я пытаюсь отстоять свою точку зрения.
Martin, insanların hakkında ne düşüneceğinden mi korkuyorsun? Hayır, elbette hayır.
Мартин, ты же не боишься того, что о тебе подумают люди?
Papa'nın tahttan indirilmesinin geçmişte de örnekleri var elbette, Ekselansları.
Конечно, есть прецеденты свержения папы римского, Ваше Святейшество.
Elbette çekiyorum ama bazen suçluluk mutlu olmak için ödenmesi gereken küçük bir bedeldir.
Конечно, мучает, Но иногда вина - не большая цена за счастье.
Elbette, çok amatörce dizelerdi, ama tarzım özel ve umut vaadediciydi.
Конечно, рифмы были наивными, но по стилю уникальные и честолюбивые.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert