Exemples d'utilisation de "bir anlaşmazlık" en turc

<>
Planın ince ayrıntıları konusunda öyle büyük bir anlaşmazlık yok. Это не столько разногласия, Сколько обсуждение нюансов плана.
Hesap konusunda küçük bir anlaşmazlık oldu. Случилось легкое денежное разногласие относительно счета.
Ordaki avluda bir anlaşmazlık var, ve seni burda koruyacak kimse yok. Небольшие разборки во дворе, и никого нет, чтобы защитить тебя.
Süreç hakkında ufak bir anlaşmazlık yaşıyorduk da, değil mi? У нас небольшое разногласие по поводу одного процесса, да?
Aralarında bir anlaşmazlık olduğunu herkes biliyordu. Все знали о вражде между ними.
Arkadaşlar arası ufak bir anlaşmazlık. Просто маленькое недопонимание между друзьями.
Kocan veya erkek arkadaşınla bir anlaşmazlık mı yaşıyorsun? У тебя соглашение с твоим мужем или парнем?
O halde ortada bir anlaşmazlık filan yok. Хорошо. Значит, у нас нет разногласий.
Hayır, bu sadece arkadaş arası bir anlaşmazlık o kadar. Не, это были просто дружеские разногласия, этот шрам.
İki adam arasındaki bir anlaşmazlık. Это ссора между двумя мужчинами.
Bir anlaşmazlık olduğu vakit, arkadaşlar affetmek için vardır. И если что-то идет не так, друзья прощают.
Geleceği tahmin etmenin yardımıyla herhangi bir anlaşmazlık durumunu önceden önleyebileceğimizi düşünebiliyor musun? Вы можете вообразить мир, в котором предсказывание будущего помогает избегать конфликтов?
Korkarım Kyle ve ben, dün küçük bir anlaşmazlık yaşadık. Боюсь, вчера у нас с Кайлом состоялась небольшая размолвка.
Sadece bir anlaşmazlık içindeydik. У нас возникло несогласие.
Ufak bir anlaşmazlık oldu. Всего лишь небольшое недопонимание.
1966 Dünya Kupası daha müsabakalar başlamadan acı bir anlaşmazlık konusu oldu. Чемпионат мира 1966 года ознаменовался скандалом ещё до его начала.
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
Bu dünyada istediğimiz en son şey anlaşmazlık. Последнее что нам нужно, это разногласия.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Mancuso ve Scott arasında anlaşmazlık çıkıyor. Манкузо и Скотт о чем-то поспорили.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !